27 Nisan 2008 Pazar

SAĞLIK REHBERİNİZ

8-İÇ HASTALIKLARI

53-Öksürük oluşumuna etki eden unsurlar nelerdir.Hangi belirtilerde bir uzmana danışmak gerekir.

Öksürük tıpkı,ateş gibi vucudun müdafa belirtisi olup ,rahatsızlığın bulgusudur.Öksürük yutak bölgesinden başlayarak,akçiğerlerin en son noktası olan
kadar olan herhangi bir yerden kaynaklanabilir.Sebep bir yabancı cisim ,bir burun arkası bölgeden akan akıntı olabileceği gibi ,ana soluk borusu yada akciğerlerin iltihabı olabilir.Birde allerji sebebiyle meydana gelebilir.Öksürüğe ilaveten ateş varsa ve kişi sekresyon çıkarıyorsa doktora başvurulması yerinde olur.

54 Bronşit nedir. Bu rahatsızlığa yakalananlara tavsiyeleriiz nelerdir .Belirtileri nelerdir.
Bronşit hava yollarının bronşların iltihabına verilen isimdir.Akut ve kronik şekilleri olabilir.Bronşitli insanlar soğuktan korunmalı ,sigara kullanmamalı ,kirli havalı,kapalı yerlere girmemeli ,bol sıvı alınmalı(Akciğer salgısını sulandırmak için) Belirtilerine gelince ,öksürük,balgam,bazen nefes darlığı ve ateş olabilir.

55 Yüksek tansiyon ve düşük tansiyonun belirtileri nelerdir.Nelere dikkat etmelerini tavsiye edersiniz.Genetik olabilirmi?

Tansiyon atardamarlarımızda dolaşan kanın damar duvarına yaptığı basınç demektir.Yüksek tansiyon da bu basıncın fazla olması sonucu enseden başlayan başağrısı ,baş dönmesi,halsizlik,çabuk yorulma,,hatta bulantı - kusma olabilir.Düşük tansiyonda baş dönmesi halsizlik,ayakta durmakta güçlük ortaya çıkar.Yüksek tansiyonlu hastalar tuzlu yememeli ,tansiyon ilacını ihmal etmemeli,tansiyonu yükselten grip iaçlarını kullanmamalıdır.Yüksek tansiyon genetik geçiş gösterebilir.



56 Allerjik nezle ,bronşit gibi rahatsızlıklar kalıcımıdır,dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir.

Allerjik nezle ve bronşit gibi rahatsızlıklar artık günümüzde kalıcı yani kronik seyir göstermekte,yani tedavi edilebilmektedir.
Allerjik eğilimli insanlar allerji etkenlerinden (ev tozu ,polen,küf,mantar,bazı besinler)uzak durmalı ve allerji kırıcı ilaçlarını düzenli ve dikkatli kullanmalıdır.




57 Kas gevşetici ilçlar nelerdir.Kullanımını hangi durumlarda tavsiye ediyorsunuz.?

Kas gevşetici ilaçlar isminden de anlaşılacağı üzere spazm yani kasılma vaziyetindeki adaleleri gevşeterek ağrıyı kesen ilaçlardır.Daha çok fibromiyalji grubundaki kas romatizmalı hastalarda ve bel fıtığında yaygın olarak kullanılırlar.


58 Ülkemizde vitamin haplarına karşı ilgi duyan dr a danışmadan kullanan kesimin oranı bir hayli yüksek.Siz bir uzman olarak bu konudaki görüş ve önerileriniz nelerdir.


59 V.tamin kullanımı memleketimizde gerekli gereksiz en yaygın ve yanlış tüketilen ilaç grubudur.Bir kere memleketimizde çok şükür taze sebze ve meyve bol ve çok çeşitlidir.Bunlarda vitamin deposu yiyeceklerdir.Bizler bu tabii doğal kaynaklara rağbet etmeyip Avrupa ve amerika toplumunda görüldüğü üzere vitamin haplarına yöneliyoruz.Biraz ilgilenecek olursak hangi vitamin hangi sebze ve meyvede mevcut bulabiliriz ve kaynağından doğal daha yarayışlı sağlıklı olanını tercih etmiş oluruz.


60 Antibiyotik hangi durumlarda kulanılabilir.Zararları varmıdır.


Yukarıda da belirttiğim gibi vitaminlerden sonra en çok istismar edilen bu diğer ilaç grubu ANTİBİYOTİK'lerdir.En ufak grip ve soğuk algınlığı şikayetlerinde gereksiz yere antibiyotik alınmaktadır.Ayrıca başlanılan antibiyotik en kısa bir hafta kullanılması gerekirken ,kutu bitirilmeden çoğu kez erken kesilmektedir.Zararlarına gelince en büyük zarar maddi servetin heba edilmesi,sonrada gereksiz yere yan etkileiri nedeniyle mide ve barsak sisteminde şikayetlerin ortaya çıkmasıdır.Antibiyotik sinüzüt,farenjit,anjin,üriner infeksiyon,kulak iltihabı v.b gibi vücutta enfeksiyonun varlığı kesin olan vakalarda doktor tavsiyesi veya reçetesi ile kullanılmalıdır.



61 Kabızlık rahatsızlığını tetikleyen unsurlar nelerdir.Hangi tür besinleri tüketmekte yarar vardır bu dönemde.?


Kabızlık en yaygın “Spastik kolit “ rahatsızlığında görülmektedir,Ayrıca yaşlılarda ve bazı rahatsızlıklarda (Hipotiroidi) de ortaya çıkmaktadır.Kolit rahatsızlığının temelinde kişi ruhi gerginliği huzursuzluğu ve sıkıntıları etken olmaktadır.Posalı ve lifli besinlere yiyeceklerimizde yer verirsek (aç karnına su içmek ,meyve yemek,kepek ekmeği,salata ve sebze4 ağırlıklı beslenmek gibi ) kabızlığa çare olacaktır.Önemli olan sebebe yönelik tedavi uygulanmasıdır.



62 Sinüzüt rahatsızlığı belirti ve şikayetleri nelerdir.Nelere dikkat etmek gerekir .Kalıtsalmıdır.


Sinüzütün belirtileri gözler ve burun çevresinde ağrı burun tıkanıklığı,ve ateştir.Soğuk ve esintili havalarda ağız ve burun bölgesini örtmeli,saçlar ıslak dışarı çıkılmamalı,ceryanda kalamamaya dikkat edilmelidir.Sinüzüt rahatsızlığı kalıtsal değildir.


63 Baş ağrısı normal bir süreçtemi veya migrene işaretmi nasıl ayırt edebiliriz .Belirtileri nelerdir.


Başağrısı arada sırada aç kalınca ,sıkıntı ve üzüntüyü müteakip oluyorsa bu migren değildir.Migren periyodik olarak ,düzenli ortaya çıkan genelde başın yarısını tutan görme bozukluğu yapan çok şiddetli karakteri olan ,bulantı ve kusmaya yol açan ağır bir tablodur.Kolay kolay standart ağrı kesicilerle geçmez Migreni tetikleyen faktörler arasında hava şartları,ruhi gerilim, fazla uyumak,bazı yiyecekler (çikolata,peynir,sosis vb )aşırı yorgunluk sayılabilir.



64-Size gelen hasta insanlar, en çok nelerden şikayet ediyorlar, bunları anlatır mısınız?

Bana gelen hastalar öncelikle mevcut şikayetlerini anlatıyor. Aramızda kurulan sıcak diyalog nedeniyle de (kendilerini bana yakın hissederek) sosyal ve manevi sıkıntılarını da dile getiriyorlar.
Bir Doktor nasıl olmalı !

65 Sizi 14 senedir tanıyorum. Hastalarınızın sizi bu kadar sevmesinin nedenleri ne?

Bence, her düştükleri sıkıntı anında, beni aradıklarında onları geçiştirmeden, mevcut sorunlarını halletmeleri konusunda elimden geleni yapmaya gayret göstermem onları çok mutlu ediyor. Herhalde bu yüzden sevgi ve saygı duyuyorlar.

66- Hastalarınızın şikayetlerindeki bu artışın sizce nedenleri nelerdir?

Malum 21 yy’a girdik. Dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’mizde de ekonomik, sosyal problemler giderek artıyor. Geçim ve işsizlik insanların belini büküyor. İnsanların sıkıntıları çok çeşitli ve çok fazla. Bunlara tahammül edemeyenler maddi ve ruhi hastalıklara yakalanıyorlar.

67 Size gelen bir hastalar sizi öyle çok seviyor ki ne zaman adınız anılsa dualar ediliyor. Evet hocam size bu mesleği sevdiren, insanların size bu denli güvenlerinin altındaki sır nedir?

Bir önceki cevapta da ifade ettiğim gibi eğer imkanınız olmadığı halde, güven duyarak, beni kapısından geri çevirmez diyerek gidebileceğiniz birini bulduysanız, bu doktor olabilir, bir işveren olabilir v.b. orada sorununuz çözülmese dahi güler yüzle, samimiyetle muamele görüyorsanız, yapacağınız iş, o insana dua ve sevgi olacaktır.

68- Hocam inanan insanda vesvese şikayetleri olur mu?

Tam teslim olmuş insanın hayatında “keşke” olmaz. Elinden gelen gayreti gösterdikten sonra gerisi Allah (c.c) ‘ın takdiridir diyerek, bunun hakkında daha hayırlı olduğunu düşünerek vesveseye açık kapı bırakmaz.

69- Sürekli insanların şikayetlerini dinliyorsunuz, onlarla başbaşasınız. Neden sizce hastalıklar her geçen gün artıyor?

Gayet açık. Çünkü insan hayatı her geçen gün daha karmaşık bir hal alıyor. Modern yaşam bir çok ayrıntı ve sıkıntıyı beraberinde getiriyor. Maddi ve manevi kirlilik her geçen gün artıyor.

70- Size gelen hastalarınıza en çok neyi öneriyor, tavsiye ediyorsunuz?

Her şeyin doğal ve basit olanına yönelmeyi, az televizyon seyretmeyi, az yemeyi, spor aktiviteyi ihmal etmemeyi, erken yatıp erken kalkmayı, kısacası sünnetullaha ve insanın fıtratına (Diürnal ritim) uygun bir yaşam sürmeyi.

71- Size göre insanlar daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için dikkat etmeleri gerekenler nelerdir?

Yukarıda belirttiğim gibi insanlar zamanımızda robot gibi yaşıyorlar. Duyguları körelmiş, hayatları, idealleri iyi yiyip içmek, gezmek, iyi yaşamak. Hedefleri sadece dünya. Eğer öyle olmasaydı dünyada şişmanlık, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, insanların bu kadar başının derdi olur muydu? Hareketsiz bir yaşam, doğal olmayan beslenme, stresli bir hayat, insanın sağlığını tehdit eden faktörler.

72- Şeker hastalığına yakalanmamak için nelere dikkat etmeliyiz?

Malum şeker hastalığı çoğu kez kalıtsal olarak ortaya çıkan bir hastalık. Ancak kilolu olmak yani şişmanlık, şeker hastalığına zemin hazırlayan bir neden. Bu yüzden gerek potansiyel şeker hastası adayları, gerekse ailesinde şeker hastası olmayan ancak kilo fazlası olanlar, fazla kilolarını mutlaka vermeliler.

73 Günümüzde en çok şikayet edilen “tansiyon rahatsızlığı” nedir? Nasıl bir mücadele önerirsiniz?

Hipertansiyon temiz kan damarlarındaki basınç yüksekliğine verilen isimdir. Bir kısım insanlarda damar sertliğine bağlı olarak ortaya çıkar. Tansiyon hastalarının büyük bir kısmında da (%85’inde) herhangi sebep bulunamaz. Ancak kilo fazlalığı, şeker hastalığı ve sigara tansiyona zemin hazırlayan önemli etkenlerdir.

74 Sizce sağlıklı beslenme nedir?

Sağlıklı ve dengeli beslenme deyince, düzenli öğünlerle, aldığımız kalorinin % 60-65’ini karbonhidratlardan, proteinlerden ve kalan kısmı da (% 10-15) yağlardan sağlayacak şekilde beslenme demektir. Bunun için de acıkmadan yememeli, abur cuburdan uzak durmalı, ideal kiloyu muhafaza etmeye çalışmalı, kısacası yaşamak için yemeliyiz. Aç karnına alışverişe çıkmamalıyız. Çocuklarımıza da neyin faydalı, zararlı olduğunu benimsetmekte fayda var.

75 Zararlı ya da tüketilmemesini önerebileceğiniz gıdalar nelerdir?

Başta donmuş yağlardan, ağır kızartmalardan, günümüzde rağbet edilen fast-fod türü ayak üstü yenilen hazır yiyeceklerden (pizza, hamburger, döner v.b.) cips gibi çerezlerden uzak durmalıyız. Gıda katkı maddeleri bulunan hazır gıdalardan tüketmemeliyiz. Çünkü örneğin bir hamburgerin içinde yok yok. Sakatat, sarımsak tozu, patates, hayvansal yağ, et kokusu tadı veren ithal tuzlar gibi daha birçok karışım. Bunların tüketimi sonucu mide ve bağırsak rahatsızlıkları, şikayetleri günbe gün artmaktadır.

76 Hastalarınızın daha çabuk iyileşmesinin altındaki nedenler nelerdir?

Hekimlikte tedavinin % 50’si hastanın gönlünü kazanabilmek ve ona güven verebilmekten geçer. Bunu sağlayabiliyorsanız gerisi kolay.

77 Hasta ile doktor sizce nasıl bir iletişim kurmalı, nasıl davranmalı?

Hasta karşınıza geldiğinde, çekinerek, acaba nasıl davranacak tedirginliği içindedir. Siz ona değer verir, tepeden bakmaz, onu azarlamaz, bir dost sıcaklığı ile karşılarsanız, o da size kendini yakın hisseder ve güvenir.

78 Hocam bazı insanlar hangi doktora gitsem derman bulamıyor, diyor acaba nedeni nedir sizce?

Günümüzde pek çok hastalığın temelinde psikosomatik nedenler yatıyor. Örneğin ben dahiliye uzmanıyım. Bana gelen hastaların % 75’i sıkıntı, üzüntü zemininde gelişen ya fonksiyonel mide barsak hastalıkları, ya gerilim baş ağrısı ya da fibromiyoloji denilen adele türü romatizma ağrıları içeren şikayetlerle başvuruyorlar. Yaptığımız tetkikler ve muayene bulguları normal olan bu hastalara “semptomatik tedavi” uyguladığınızda hasta tabii ki faydalanamıyor. Çünkü sebebe yönelik, sebebi ortadan kaldırıcı yaklaşımda bulunmadıkça bu hastalar, doktor doktor dolaşacaklardır.

79 Hastalara genel bakış açınız nedir?

Bana gelen her hastaya bir yakınım gözüyle bakar, onların sıkıntılarının, vesile olarak ya ben ya da bir başka hekim arkadaş tarafından giderilmesi için çaba gösteririm.

80 Tedavi konusunda ikna etmekte zorlandığınız insanlar oluyor mu?

Tabii ki oluyor. Kronik bir hastalığı olan, daha önce gittiği hekim tarafından abartılı bir şekilde korkutulmuş bir hastaya, siz her ne kadar durumunun kötü olmadığını söyleseniz de ikna edemiyorsunuz. Bu nedenle hastalara hastalığı hakkında bilgi verirken “senin ciğerlerin bitmiş” ya da “kalbin iflas etmiş” gibi tabirlerden hekimler olarak uzak durmalıyız.

81 Sizce çağımızın en büyük rahatsızlığı nedir?

Bence kalp damar hastalıkları: Modern ve stresli yaşam, hareketsizlik, yanlış beslenme (fast-fod türü ve dengesiz beslenme), sigara kullanımının hala çok yaygın oluşu gibi sebeplerle çağımızın en büyük sağlık sorunu. Sonra kanser geliyor.

82- Gençlere sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşam için neler önerebilirsiniz?

Düzenli öğünlerle, yemek seçimi yapmadan (sebze ve unlu-şekerli gıdalardan yeterince) yemek suretiyle fizik gelişimlerinin en iyi olmasına yardımcı olmak. Yine düzenli fizik aktivite ve spor yapmak. Sağlığa zararlı alışkanlıklardan (sigara, alkol, v.b.) uzak durmak.

83 Hocam, bireyler kendilerini yaşlılığa nasıl hazırlamalı?

İnsan ömrü gençlik, orta yaş, yaşlılık olmak üzere 3 dönemdir. Yaşlılık döneminde saçlar kırlaşır, gözlerde görme keskinliği azalır. Bel bükülür, sırt kamburlaşır. Damarlarda yağlanmaya bağlı tansiyon yüksekliği, koroner damar hastalığı ortaya çıkar. Bence, yaşlılık döneminde bireyin fazla kilosu yoksa, yani şişman değilse, sigara kullanmıyorsa ya da kullanmakta iken bırakabilirse ve de düzenli fizik aktivite gösteriyorsa sağlığı açısından üzerine düşeni yapmış demektir. Eğer mümkünse sabah, akşam düzenli yürüyüşü tavsiye edebilirim.

84 Ailede bir hasta varsa ona nasıl davranmalı?

Bu durum hastalığın ciddiyetine göre fark eder. Ancak ne hastayı demoralize edecek kadar hastalığını abartarak korkutmalı, ne de hastanın kendisine ve hastalığına gerekli özeni göstermemesine yol açacak şekilde küçümsemeli.

85 Hastanın iyileşme sürecini geciktiren veya hızlandıran etmenler neler olabilir?

İyileşme sürecini hızlandıran etmenlerin başında, öncelikle moral motivasyon geliyor. Sonra yakın takip ve gerekli laboratuvar tetkik desteği önemli. İyileşme sürecini geciktiren nedenler ise kişinin hastalığı hakkında yanlış bilgilendirilmesi sonucu daha işin başında mücadele ve moral gücünü kaybetmesi, iyileşeceğine olan inancını yitirmesi. Sonraki aşamada iyi takip ve tedavi görememesi (değişik nedenlere bağlı olabilir.)

86 Sürekli ilaca bağımlı olmak doğru mudur?

Bu konu halk arasında sıklıkla vurgulanan ve devamlı ilaç kullanımına karşı çıkan yaklaşım çoğu kez hastaların zararına yol açmaktadır. Çünkü kronik hastalığı olan hastalar (hipertansiyon, şeker hastalığı, kronik romatizmal hastalıklar v.b.) bu nedenle zaman zaman kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bırakmakta ve sonuçta zor duruma düşmektedirler. Buna karşın grip, soğuk algınlığı, kas ve baş ağrıları için sık sık ilaca başvurmak da tabii ki doğru değildir. Yalnız bu ayrımı iyi yapmalı.

87 Bazı insanlar vardır, ne yaparsanız yapın sizi beğenmez, ama görüyorum ki herkes sizden çok memnun. Bunun sırrı, acaba doktor oluşunuzdan mı?

Evet hekimlik çok ulvi bir meslek. Biraz fedakarlık, güler yüz sizi hastanın gözünde farklı kılıyor. Siz de hem maddi ve hem de manevi kazanç sahibi oluyorsunuz.

88-GÖZLERİMİZDE Uçuşmalara neler neden olmaktadır?
İnsanların orta yaşlarına eriştiklerinde, gözün içindeki jel kıvamındaki yapıda bazı değişiklikler olmaktadır. Jelin, gözün arka duvarında görme zarında yapışık olduğu yerlerden ayrılması ile bu yapının küçülmesi söz konusu olur ve içinde yumaklaşmalar ortaya çıkar. Bu durum bazı kişilerde daha yüksek oranda görülmektedir:
• Miyoplarda
• Katarakt ameliyatı geçirmişlerde
• Göz içi iltihabı geçirenlerde
• YAG laser yapılanlarda
Eğer bu uçuşmalar çok ani olmuşsa ve kişi özellikle 45 yaşın üzerindeyse acil olarak doktora başvurmaları gerekmektedir.
89-Uçuşmalar ciddi midir?
Vitreus jelinin gözün arka duvarında ayrılması esnasında retinada yırtıklar olabilmektedir. Bu yırtılmalar sırasında küçük miktarlarda da olsa kanamalar olabilmektedir. Bu kanamalar özellikle kurum yağması şeklinde yeni uçuşmalara sebep olabilmektedirler. Retinada yırtık olması çok ciddi göz problemlerine yol açabilmektedir. Dolayısıyla:
• Eğer çok ani uçuşmalar ortaya çıkarsa
• Işık çakmaları hissederseniz ve bunun yanında göze perde inmesi gibi bir şikayetiniz olursa acil olarak Göz Doktoruna başvurmalısınız.
90-Uçuşmalar konusunda neler yapılabilir?
Uçuşmalar zaman zaman can sıkıcı olur, özellikle birşeyler olurken. Bu durumda gözlerinizi oynatarak, aşağı yada yukarı bakarak uçuşmaları gözünüzün önünden yoketmeye çalışabilirsiniz. Uçuşmaların pek çoğu zaman içinde tamamen kaybolurken bir kısmı da sebat eder ve uzun yıllar görme alanınızda kalır. Yıllar boyu bazı uçuşmalarınız olsa da eğer yeni uçuşmalar fark ettiyseniz mutlaka göz muayenesi olmalısınız.
91-Işık çakmalarının nedeni nedir?
Buna benzer bir durumu daha önce bir şekilde gözünüze bir cisim ile çarpıldığında hissedersinizdir. Sanki yüzlerce yıldız varmış gibi Vitreus jeli görme zarı üzerinden ayrıldığında ışık çakması benzeri bir his yaratır. Bu ışık çakmaları günler, haftalar yada aylarca görülür. Yaşımız ilerledikçe bu tür ışık çakmalarıyla daha sık karşılaşırız. Eğer ani başlayan ışık çakmaları ile karşılaşırsanız, retinanızın yırtılıp yırtılmadığını öğrenmek için derhal bir göz doktorunuza başvurmalısınız.
Migren
Bazı kişiler her iki gözlerinde ateş çizgileri olarak tarif ettikleri, genellikle 10-20 dakika kadar süren ışık çakmalarından bahsederler. Bu türden çakmalar genellikle beyindeki kan damarlarının spazmına bağlı olarak ortaya çıkar ve Migren olarak isimlendirilen hastalığın bir belirtisidir. Genellikle buna başağrısı eşlik eder. Başağrısı olmaksızın ışık çakmalarıyla seyreden migrenler de görülebilir. Bu durumda ışık çakmalarına göz migreni veya başağrısı olmayan migren denir.
www.hekimce.com
92- Göz Sağlığınızı, Kendiniz Test Edin!


Sulanma, bulanıklık, yanma, batma, kızarıklık, kuruluk hissi varsa kendi kendinizi test edin ve bir doktora başvurunTesti cevaplayın, göz sağlığınızı öğrenin Aşağıdaki sorulara “asla, bazen, sıklıkla, devamlı” şeklinde cevap verin. - Bulanık görüyorum - Okurken uykum geliyor - Bilgisayar başında oturduktan birkaç saat sonra başım ağrıyor - Günün sonunda gözlerim yoruluyor - Çift görmem var - Okurken bir gözümü kapatıyorum - Okurken satır atlıyorum veya aynı satırı tekrar okuyorum - Okurken çabuk yoruluyorum - Gözlerim beraber çalışmıyor gibi hissediyorum - Bilgisayarla çalışırken yoruluyorum - Araba kullanırken zorlanıyorum - Seyahat sırasında araba ve otobüste okurken zorlanıyorum - Okumaya başladıktan bir süre sonra metin bulanıklaşıyor - Gözümde gerilim hissediyorum Sorulara verdiğiniz cevaplarda “sıklıkla” ve “devamlı” şıkları eğer fazlaysa göz doktoruna başvurun. Öneri;Gözleri dinlendirmek önemlidir. Mümkün olduğunca sık ara verin. 20 dakikada bir 5–10 saniye gözlerinizi kapalı tutun ve açtıktan sonra bir nesneye bakışınızı sabitleyerek gözünüzü dinlendirin.

93 Güneş Gözlüğü Alırken...
Estetik açıdan güzel olan bir güneş gözlüğünün cam kalitesinin de iyi olması koruyuculuk anlamında bir bütünlük oluşturacak. Böylece, bu bütünlük içersinde ödediğiniz paranın da boşa gitmemesi mümkün olacak. Güneş gözlüğü alırken; camlarını mutlaka kontrol ediniz. Camın rengi aynı olmalıCamın renginin her yerde aynı olmasına dikkat edin. Bazı yerlerde açık, bazı yerlerde koyu renkler olan güneş gözlüklerini satın almayın. Gradyant (Bir rengin en koyusundan açığına kadar giden renk spektrumunda) tarzında yapılan güneş gözlüğü alacaksanız rengin üstte koyu altta açık olmasında dikkat edin. Odaklama düzgün mü?Gözlüğünüzü uzak bir noktaya doğru tutun ve kendinize düz bir çizgiyi referans alın. (Bir kapı çizgisi veya duvar veya çerçeve çizgisi) daha sonra gözlüğü sağa sola yukarı aşağı hareket ettirerek bu referans çizgisinin bütünlüğünün bozulup bozulmadığına bakın. Eğer hareket sırasında bu çizgide eğilmeler oluyor veya çizginin bütünlüğü bozuluyorsa gözlüğün camı hatalıdır. Gözler görünmemeliKolormatik camlar dışında (Kolormatik camların rengi ışıkta koyulaşıp, ışığın azaldığı durumlarda açılır.) alacağınız gözlüğü taktığınızda karşınızdaki kişi eğer gözlerinizi görebiliyorsa bu camlar yeteri kadar koyu değildir anlamına gelir. Ve bu camların güneşi ultraviyole ışılarına karşı koruyuculuğu yeterli olamayabilir. Bu testi ortamın ışık miktarı etkileyeceğinden testi gerekirse açık bir mekanda uygulamakta fayda vardır. Koruyucu sertifikaları var mı?Bazı ülkelerde gözlüklerin koruyuculuklarıyla ilgili olarak sertifikalar vardır. Sizde gözlük satın alırken böyle bir sertifikanın olup olmadığını sorun. Eğer varsa bu sertifika da gözlüğün ultraviyole A ve B ışınlarını geçirip geçirmediği yazacaktır. İdeal bir güneş gözlüğü ultraviyole A ve B yi geçirmez. Ve ideal olarak %95-100 geçirmemelidir. Numaralı gözlüklerde hekime danışınNumaralı güneş gözlüğü kullananların mutlaka hekimlerine danışmaları ve bunun sonucuna göre güneş gözlüğü satın almaları gerekir. Hekim bu kişilere numaralı güneş gözlüğü kullanama yolunu önerecektir. Kenarlıklı güneş gözlükleriKenarlıklı güneş gözlükleri faydalıdır. Bu gözlükler elmacık kemiklerinden yansıyarak göze giren zararlı ışınları bloke eder. Böylece koyuculuk artar. UV Işınlarıİyi bir güneş gözlüğü ultraviyole ışınlarının %95-100 ini süzmeli. Güneş gözlüğü kullanması gerekenler1) İş sebebiyle sürekli güneş altında çalışanlar 2) Katarakt ameliyatı geçirenler 3) Retina rahatsızlığı olanlar 4) Tetrasiklin (antibiyotik) grubu ilaç kullananlar 5) Doğum kontrol hapları kullananlar 6) Trankilizan (yatıştırıcı sakinleştirici) ilaçlar kullananlar 7) Diüretikler (vücuttan sıvı atan ilaçlar) Yukarıda sayılan gruptaki hastaların güneşe olan duyarlılıkları artmış olduğundan güneş gözlüğü kullanmaları faydalı olacaktır. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için mutlaka hekiminizle konuşunuz. Kötü camlı güneş gözlüklerinin zararlarıNormalde karanlık ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Ve böylece daha çok ışık göz bebeklerimizden içeri sızar. Eğer % 100 ultraviyole koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak karanlık bir ortam oluşacağından göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve koruyuculuk oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze zarar verecektir. Bu sebeple ultraviyole geçiren bozuk camları takmak göze zarar verecektir. Bu gözlükleri takmaktansa hiç güneş gözlüğü takmamak gözü daha çok koruyacaktır. Çocuklar için güneş gözlüğüÇocuklarda her yaş grubu gibi risk altındadır. Özellikle oyun alışkanlıklarını da göz önünde bulundurarak, dikkatli malzeme seçimi yapılmış güneş gözlüğü alınmalıdır. Kırıldığında göze zarar vermeyecek gözlükleri seçmelidir.
www.ailem.com




94-Gözde katarakt oluşumunun nedenleri nelerdir. Günümüzde yapılan tedavi metodu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Katarakt; gözün görmeye yardımcı olan mercek kısmının şeffaflığını kaybetmesi, kesifleşmesidir. İlerlemiş kataraktlar gözün merkezinde, renkli kısmın ortasında beyazlık olarak görülür. Doğumdan itibaren ölene kadar her yaşta, değişik nedenlere bağlı olarak görülebilir (yaşlılık, bazı göz enfeksiyonları, diabet gibi bazı metabolik hastalıklar ve göz travması gibi nedenler). Tedavisi cerrahidir, ilaçla tedavisi yoktur. Ameliyatla bu beyazlaşan, kesifleşen mercek temizlenir yerine gözün numarasına uygun suni bir mercek, lens takılır. Günümüzde modern teknik olarak fako sistemiyle ameliyat yapılmaktadır. Bu teknik daha erken iyileşme ve görme oluşumu sağlamaktadır.
95-Göz tansiyonu nedir, belirtileri nelerdir, neden kaynaklanır, nelere dikkat etmek gerekir?

Göz tansiyonu yada glokom (halk arasında karasu hastalığı); değişik nedenlere bağlı olarak göziçi basıncının artmasıdır. Gözün yapısından kaynaklandığı gibi bazı göz hastalıkları veya ameliyatları sonrasında da oluşabilir. Genellikle belli bir aşamaya gelmeden belirti vermez ve çok az bir kısmında ani gelişen ağrı, kızarıklık, görmede azalma ve ışık etrafında renkli hareler görme şikayetlerine yol açar. Çoğunlukla başka bir şikayetle doktora gelindiğinde tesadüfen teşhis edilir ya da ilerlediğinde görmede belirgin azalma yaptığında hasta tarafından farkedilir. Ailesinde glokom olanlar ve 40 yaş üzerindekiler yılda bir defa göz muayenesi yaptırmalıdır.
96 Gözde arpacık oluşumunun nedenleri var mıdır, geçici midir, hangi belirtilerde bir uzmana danışmakta yarar vardır?

Arpacık; göz kapaklarında bulunan ter ve yağ bezlerinin, ani şişlik ve ağrıyla seyreden enfeksiyonudur. Kapakta şişlik ve ağrı, gözlerde kızarıklık görülür. Belli bir süre sonra tedaviyle çoğunlukla iyileşir ya da kistik şekle dönüşür, kapakta ağrısız şişlik kalır. Şişlik ve ağrı artarsa uzmana danışmak gerekir.
97 Sağlıklı bir gözlükte aranabilecek özellikler nelerdir, seyyar satıcılardan alınan gözlükler zararlı mıdır?

Çerçevenin yüz ve göze uygun olması, gözün merkezine odaklanması ve görmeye engel olmayacak şekilde olması gereklidir. Bunun içinde en uygun yer optik-gözlük mağazalarıdır.

98- Güneş gözlüğü alırken göz sağlığımız için nelere dikkat etmeliyiz?

Güneş gözlüklerini takmanın amacı güneş ışınlarının zararlı etkisinden korunmaktır. Ultraviyole absorbsiyonu dediğimiz ışınlardan koruyuculuğu yüksek olmalıdır. Bu yüzden kalitesine güvenebileceğimiz yerlerden alınmalıdır.

99- Laser ameliyatı kimlere yapılabilir. Ameliyat sonrasında hastalar gözlüksüz bir yaşam sürebilir mi?

Gözlükten kurtulmak amacıyla yapılan lazerin uygulanabilmesi için kişinin 20 yaş ve üzeri olması, gözün yapısı ve kalınlığının uygun olması, gözünde ve vücudunda başka bir hastalığın olmaması gerekmektedir. Uygun gözlere uygun şekilde yapılırsa neticeler oldukça başarılıdır ve hastalarımız gözlüksüz olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Yan etki az sıklıkta olsa da oluşabilir. Uygun hastalarda uygun tekniğin kullanılması ve tecrübeli ellerde bu risk azalmaktadır.
100-Çocuklarda görülen “göz kayması” durumunun belirti ve nedenleri nelerdir, hangi belirtilerde bir uzmana çocuklarını götürmelerinde fayda vardır.

Göz kayması; gözlerden birinin orta hattan, merkezden içe, dışa, aşağı yada yukarı kayması, iki gözün birlikte bakmasının bozulmasıdır. Doğuştan olabilir veya gözün bazı fonksiyonlarının geliştiği dönemlerle ilişkili olarak çocukluk çağındaki her yaşta ortaya çıkabilir. Gözünde kayma oluşan kişi hangi yaşta olursa olsun gecikmeden mutlaka uzmana müracaat etmelidir. Özellikle bebeklerde büyüyünce geçer düşüncesiyle beklememek gerekir, bazen gecikmeden dolayı üzücü sonuçlar ve tedavide zorluklar yaşanabilir.
101- Tv izlerken, Bilgisayar kullanırken, kitap, gazete vs. okurken göz sağlığımız için dikkat etmemiz gereken durumlar nelerdir?

Okuma, seyretme gibi faaliyetlerde öncelikle mesafelere dikkat etmek, bakış açısını ayarlamak, ışık yeterliliğine dikkat etmek gerekir. Ağrı, bulanıklık, yorgunluk gibi şikayetler ortaya çıkarsa uzmana başvurmak gerekir.

102- Geçirilen bir rahatsızlık, ameliyat, ağrı, gibi durumların gözlerimiz üzerinde olumsuz etkileri var mıdır? Hangi rahatsızlıklar görme fonksiyonlarını etkileyebilir?

Bazen geçirilen bir ameliyat yada hastalık sonrasında gözlerde bozukluk oluşabilir. Bunun nedeni genellikle hastalığın direkt etkisi değil, vücudun zayıf düşmesi sonucu latent dediğimiz gizli kırma kusurlarının belirginleşmesi şeklindedir. Diabet hastalarından kan şekerinin değişmesine bağlı olarak günler içinde görmede değişiklikler oluşabilir, ayrıca şeker hastalığına bağlı gözde kanamalar gelişebilir, tedavileri için sıkı takip gerekmektedir. Bundan dolayı şeker hastalarının göz muayenelerine daha dikkat etmeleri gerekir. Hamilelikte gözde değişiklikler oluşur fakat bunlar geçicidir.
103- Sonradan oluşan göz hastalıklarının tedavileri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Göz hastalıklarının bazıları doğumsal olmakla birlikte bazıları da yaşamın herhangi bir aşamasında değişik nedenlere bağlı olarak oluşabilmektedir. Bunlardan bazıları iltihap, katarakt, glokom, göz kanamalarıdır. Tedavilerinde nedene yönelik uygulamaların yanında gözde oluşan belirtilere de dikkat etmek gerekir.
104-Bir bireyin göz doktorunu hangi periyodik aralıklarla ziyaret etmesinde fayda vardır.

Çocuklarda herhangi bir şikayet ve belirti olmasa bile okul öncesi dönemde mutlaka en azından bir defa göz muayenesi yaptırılması uygun olur. Bazen ancak muayenede saptanabilen bozukluklar olabilir ve bu çocuklarda erken teşhisin önemi fazladır. 40 yaş sonrasında da 1-2 yılda bir göz muayenesi olmak bazı sinsi göz hastalıklarının erken teşhisinde faydalı olur. Gözde oluşan herhangi bir şikayet durumunda gecikmeden uzmana başvurmak gerekir. Bazı durumlarda görmeyi korumak ve tedavi için günler önem taşıyabilir. Mevcut göz hastalığı olanlarında belirtilen zamanlarda muayenelerini yaptırmaları tedavileri için önem arzetmektedir.

105-Göz Alerjisi Çeşitleri nelerdir
Göz kapağının iç yüzeyini ve göz yuvarlağının dış kısmını örten zar tabakasına konjuktiva adı verilir. Solunum yolu ve burun yüzeyini örten zar gibi bu zar da allerjik hastalıklarda etkilenerek iltihaplanabilir. Gözde allerjik nedenle oluşan üç önemli hastalık bulunuyor. Bunlar: Allerjik konjuktivit, vernal konjunktivit, atopik keratokonjunktivittir. Allerjik konjunktivitGgözün en çok rastlanan allerjik hastalığıdır. Hastalığın nedeni dışarıdan gelen allerjenlerin doğrudan göz kapağının içinde bulunan mast hücrelerini uyarmasıdır. Mevsimsel ve yıl boyu olmak üzere iki şekli vardır. Mevsimsel şekli genellikle ilkbaharda başlayan ve polen mevsiminin bitmesi ile kendiliğinden düzelen şeklidir. Bu şekli sıklıkla burun allerjisi ile birliktedir. Buna allerjik rinokonjunktivit adı verilir. Allerjik konjunktivitte sorumlu olan allerjenlerin başında çayır otu polenleri gelir. Yıl boyu süren şeklinde ise belirtiler mevsimsel değişme göstermeden tüm yıl boyunca sürmektedir. Her iki şeklinde de hastalarda gözlerde yanma, sulanma, kaşıntı, çapaklanma ve göz kapaklarında şişme görülür. Göz kapağının iç kısmında kızarıklık, şişme ve damarlarda belirginleşme vardır. Vernal konjunktivit Kesin nedeni bilinmeyen, oluşmasında çok sayıda hücrenin görev aldığı bir göz kapağı hastalığıdır. Hastalığın en önemli belirtisi genel olarak ilkbaharda başlayan şiddetli kaşıntıdır. Bu kaşıntı rüzgar, sıcak hava, toz ve parlak ışıktı artar. Hastalarda ayrıca ışıktan rahatsızlık, göde yabancı cisim hissi ve aşırı sulanma vardır. Göz kapağının içinde kızarıklık ve kaldırım taşına benzeyen kabarıklıklar vardır. Atopik keratokonjunktivit Çok sayıda hücrenin görev aldığı karmaşık bir hastalıktır. Hastalarda sıklıkla atopi, yani kendinde veya ailesinde bir allerjik hastalık vardır. Gözde kaşıntı, yanma ve sulanma görülür. Göz kapaklarının içi soluktur. Bu hastaların bir kısmında sıklıkla birlikte atopik dermatit de vardır. Göz allerjisi tedavisiGöz allerjisinde kullanılan tedavi yöntemleri astım ve allerjik nezlede uygulanan tedavilere benzer. bu grup hastalık allerji uzmanı ile göz hastalıkları uzmanının işbirliği ile tedavi edilir. Tedavinin ilk koşulu hastaların kendilerini rahatsız eden ilgili allerjenlerden ve tahriş edicilerden kaçınmasıdır. Hastaların kaliteli bir güneş gözlüğü kullanması gözlerin güneş ışığından korunması için gereklidir. Bunun yanı sıra kromolin sodyum damlaları, lodoksamid damlası ve kısa süreli steroid damlaları kullanılabilir. Bu ilaçlar hastanın durumuna göre değişmeli olarak veya uzun süre kullanılabilirler. Hastalar sık sık ilaçların yan etkileri yönünden kontrol edilmelidir. Allerjik rinokonjunktivit tedavisinde immünoterapi ile de çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak immünoterapiden önce genel önlemler ve ilaç tedavisinin etkili bir şekilde kullanılması gereklidir.
www.ailem.com



10-ÇOCUK SAHİBİ OLMADAN ÖNCE DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

106 Hamilelerin 'zararlılar' listesi
Hamilelik döneminde, özellikle beslenme konusundaki küçük ayrıntılar, anne adayı ve bebek sağlığı açısından risk yaratabiliyor
Uzmanlar; anne adaylarını az pişmiş yumurtadan, deniz ürünlerine kadar pek çok besinden uzak durmaları için uyarıyor.Anne adayları bebeklerini korumak amacıyla hamilelikte nelerin zararlı olup olmadığını bilmek isterler. Hamileyken kendi sağlığınıza dikkat etmek, bebeğinizi de korumanın en iyi yoludur. Hamilelik boyunca neler yiyebileceğiniz ve yiyemeyeceğiniz konusunda kendinizi çok sıkmayın. Başlangıçta size kocaman görünen 'hamilelikteki yasaklar listesi' aslında düşündüğünüz kadar korkutucu değildir. Pek çok yasak besinin zarar verme riski düşüktür ama siz yine de emniyetli olan yolu seçmelisiniz. İşte, hamilelikte beslenme konusunda dikkat etmeniz gerekenler...Küflü ve pastörize edilmemiş sütten yapılan peynirler: Küflü ve pastörize edilmemiş sütten yapılan peynirler güvenilir değildir. Pastörize edilmemiş yumuşak peynirlerde; erken doğum, düşük ve doğum kusurlarına yol açan listeria (tehlikeli bir bakteri cinsi) bulunur. Pastörize sütten yapılmış her tür beyaz peynir, kaşar peyniri ya da diğer tür peynirler rahatlıkla yenebilir. Peynir iyi bir kalsiyum kaynağı olduğundan, hamileler için gereklidir. Bebeğinizin kemik ve diş gelişimine faydası olur.Yumurta: Az pişmiş yumurta ve pişmemiş yumurta içeren mayonez gibi yiyecekler hamileyken tüketilmemeli. Çiğ ve az pişmiş yumurta, şiddetli besin zehirlenmesine neden olan salmonella'nın kaynağı olabilir. İyi pişmiş ya da katılaşana kadar kaynamış yumurtanın bir zararı olmaz. Güvenilir, mümkünse markalı yumurtalar alın ve iyice pişirdikten sonra yiyin.Az pişmiş ya da çiğ et: Çiğ ya da az pişmiş et kesinlikle yenmemeli. Az pişmiş ve çiğ ette toksoplazma riski vardır. Toksoplazma, düşüğe ve doğum kusurlarına neden olabilir. Et ve tavukları, hiç pembelik kalmayana kadar pişirmelisiniz. Buzluktan çıkan etleri, iyice çözülmeden pişirmeyin.Deniz ürünleri: Midye, istiridye, karides gibi çiğ ve az pişmiş kabuklu deniz ürünleri yenmemeli. Sushi de hamilelikte tüketilmemelidir. Çiğ deniz ürünleri salmonella nedeniyle zehirlenmeye neden olabilir. Aynı zamanda, campylobacter (hem hayvanlarda hem de insanlarda hastalık yapan bir bakteri) ve listeria da taşıyabilirler. Deniz ürünlerini, bakterilerinin ölmesini sağlamak için iyice pişirdikten sonra yiyebilirsiniz.Balık: Konserve balıkları haftada iki kereden fazla yemeyin. Köpek balığı ve kılıç balığından da uzak durmalısınız. Bu balıklar cıva gibi ağır metaller içerebilir ve bunlar da bebeğinizin sinir sistemine zarar verebilir. Hamilelere özellikle; lüfer, palamut, levrek, sardalye, uskumru ve somon tavsiye edilir. Yeter ki, iyice pişmiş olsunlar.




107-Çocuk sahibi olmaya karar veren eşlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Öncelikle kadın doğum hekimine başvurmaları gerekmektedir. Gebe kalacak bayanın genel bir jinekolojik muayeneden geçmesi ve yapılacak bazı kan ve idrar tetkikleri; varlığı farkedilmeyen bazı hastalıkların ortaya çıkartılmasını sağlayacaktır. Bu şekilde gebelikte tedavisi zor veya mümkün olmayan bazı hastalıkların basit aşılama veya alınacak tedbirlerle önüne geçilebilir. Örneğin Kızamıkçık, B tipi Hipatit, Toxoplazma infeksiyonları, kan uyuşmazlıkları, toplumumuzda çok yaygın görülmeye başlayan kansızlık (anemi), idrar yolu infeksiyonları, tiroid bezinin az veya fazla çalışması gibi durumlar gebelik öncesi tespit edilirse gerekli basit tedbir ve tedavilerle gebelikte oluşacak kötü sonuçlar engellenebilir.