13 Haziran 2009 Cumartesi

KALP
Hastalık Belirtileri Risk Faktörleri
Tedavi Yolları

Prof. Dr. İBRAHİM YEKELER
Siyami Ersek Kalp Hastalıkları Hastanesi

Op. Dr. ÜNSAL VURAL
Siyami Ersek Kalp Hastalıkları Hastanesi
KİTAP İÇİN:
WWW.KİTAPKUTUSU.COM



Kime Kalp hastası denir?
Kalp damarlarında daralma, ya da kapakçıklarında rahatsızlık olan, ritim bozuklukları saptanan ya da doğuştan kalp deliği görülen hastaların hepsi kalp hastası olarak adlandırılır. Ayrıca kalbi saran zarda iltihaplanma, diğer bazı organlarda görülen hastalıkların kalbe hasar vermesi gibi durumlar da kalp hastalıkları kapsamına girer.
• Kalp hastalığının türleri var mı?
Kalp hastalıkları kalbi oluşturan tüm yapılarda yolunda gitmeyen birçok sebepten kaynaklanabilir. 7 ayrı türde incelenebilir.
1) İskemik kalp hastalıkları (Koroner arter hastalığı)
2) Kalp kapak hastalıkları (Romatizmal veya dejeneratif)
3) Doğumsal kalp hastalıkları: Doğumsal kalp hastalıklarının günümüzde teknolojinin de ilerlemiş olmasının faydasıyla erken tespiti ve başarılı cerrahi müdahalelerle tedavisi mümkün olabilmektedir.
4) Kalp adalesi ve zarını ilgilendiren hastalıklar: Genelde tüberküloz ve enfeksiyon kaynaklı hastalıklar sonucu görülse de metabolik hastalıklar (böbrek rahatsızlığı), bağ dokusu hastalıkları hatta tümörler neticesinde bile perikard olarak adlandırdığımız kalp zarı iltihabı ve kalınlaşması görülebilir.
5) Kalp ileti sistemini ilgilendiren hastalıklar
6) Kalp tümörleri ise çok büyük bir şans olarak genel kalp hastalıkları arasında son derece nadir görülürler. En sık görülen ve miksoma olarak adlandırdığımız tür dahi ekokardiyografi ile tespit edilip başarılı bir şekilde cerrahi müdahale ile alınarak tedavi edilmektedir.
• Koroner kalp hastalığının belirtileri nelerdir?
Kalp hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan göğüs ağrısı; sıkıştırıcı, yanıcı, baskılayıcı, ağırlık çökmesi, ezici şekildedir. Genellikle halk arasında iman tahtası denilen yerde ve onun arkasında ortaya çıkar. Fakat sol omuza, sol kola, sağ kola, boyuna, çeneye, alt dişlere, sırta, mide bölgesine yayılım gösterir. Göğüs ağrısı 5-15 dk sürer, dinlenmekle veya dil altı nitrogliserin almakla geçer.
Kalple ilgili sorundan kaynaklanmayan ağrılar ise 5 saniyeden az veya 20-30 dk’dan fazla sürer. Derin nefes almakla, gövde veya kolun tek bir dönüş hareketi ile ortaya çıkabilir ve düz yatmakla, yemekle geçer. Ağrı parmak ucu ile gösterilecek şekilde çok küçük bir alanda sınırlıdır ve göğüs duvarında hassasiyetle birlikte olabilir. Ağrı genellikle keskin, bıçak saplanır tarzda, yakıcıdır. Dinlenmekle veya dil altı nitrogliserin almakla 5-10 dk’da geçmeyen ağrı durumunda başka sebepler düşünülmelidir.
Diğer belirtiler: Bulantı-kusma, soğuk terleme, belirgin halsizlik ve yorgunluk, çarpıntı ve baş dönmesidir.


• Halk arasında sıkça söylenen “Bende kalp yetmezliği var” sözü ne anlama geliyor? Kalp nasıl yetmiyor?
Halk arasındaki sıkça söylenen “kalp yetmezliği” kalbin pompa işlemini yeterli yapamamasına karşılık kullanılan bir terimdir. Kalp kasında güçsüzleşme oluşur ve bunun sonucunda da vücuda yeterli oranda kan pompalanamaz. Kanın yeterli oranda pompalanamaması vücutta birçok bozukluğa, hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Biz pompalama sorununu da iki ayrı grupta inceliyoruz. Kalbin diastolik ve sistolik fonksiyonlarını tam olarak yapamamasına bağlı olan yetersizlikler olarak ayırıyoruz. Her ikisinde de nefes darlığı görülüyor. Diastolik fonksiyon bozukluğu kalbin gevşeme durumuyla, sistolik fonksiyon bozukluğu ise kalbin kasılmasıyla ilgili bozukluk anlamına geliyor.

• Damar sertliği nedir?
Damar sertliği diğer anlamıyla “Ateroskleroz” damar çeperinde kolesterol ve damar düz kas hücrelerinin artmasına bağlı olarak damar çeperinin esnekliğini kaybetmesi ve kalınlaşması olarak tanımlanabilir.


• Ritim bozukluğu nedir, neden oluşur?
Ritim bozukluğu kalbin normal uyarı odağının dışında başka odaklardan düzenli veya düzensiz ritim oluşması veya oluşan uyarının normal olmayan ileti yollarını kullanması veya iletinin gecikmesi, tam bloke olmasına bağlı olarak gelişebilecek çeşitli hastalıklar için kullanılan genel bir tanımlamadır. Kalbin elektriksel sisteminde gelişen bu bozuklukların elektrofizyolojik çalışmalar sonucu tedavileri mümkün olmaktadır.





RİSK FAKTÖRLERİ

• Grip yada kişinin geçirdiği başka hastalıklar kalp hastalığına neden olabilir mi?
Kalp hastalıkları yanlış beslenme nedeniyle artık her yaş için risk teşkil ediyor. Genetik olarak da Türk toplumu kalp damar hastalıklarına yatkındır. Türk gen yapısı gereği faydalı kolesterol oranı düşük ve zararlı kolesterol oranı yüksektir. Bu riskli gen yapısının üzerine bir de yanlış beslenme eklenince kalp hastalıklarının görülme oranı 40’lı yaşlarla birlikte büyük ölçüde artmaya başlıyor. Araştırmalar ve istatistikler gösteriyor ki erkeklerde 45, kadınlarda ise 55 yaş üzerinde olmak kalp hastalıkları riskini artırıyor. Kadınların daha ileri bir yaşta risk grubuna girmesinin nedeni de menopoza girmeleri. Menopoza girene kadar kadınları sahip oldukları östrojen hormonu koruyor. Ancak menopozla birlikte östrojenin azalması, kalp krizi riskini yükseltiyor.
• Kalp hastalıkları için riskli bir yaş grubu var mı?
Evet, bu konu sanıldığından çok daha önemlidir. Koroner kalp hastalığı başta olmak üzere kalple, kalbin zarıyla ilgili birçok soruna neden olabilir. Grip, birçok mekanizmayı tetikleyerek kalp adalesinin zayıflamasına bile yol açabilir. Daha ziyade genç hastalarda rastlanan bu durum erken dönemde teşhis edildiğinde, uygun tedavi ile çoğunlukla düzelme ve eski haline dönüş gösterir.

• Genetik etkenler kalp hastalığında önemli mi?
Genetik yapı özellikle ailede birinci dereceden akrabalarda varsa etkisini gösterir. Aileden gelen kalp kökenli hastalık, erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş öncesi ani ölümle sonuçlanmışsa gelecek nesilin sürekli kontrol altında tutulması gerekir. Bu durum ileriki nesil için % 25 oranında kalp krizi tehlikesi anlamına gelir. Aileden gelen yatkınlık; yanlış beslenme, sigara kullanımı ve düzensiz yaşam tarzı ile birleşince risk oranı daha da büyür.

• Kalp ve damar hastalıkları için risk faktörleri nelerdir?
Risk faktörlerini bireysel olanlar (değişemez) ve bireysel olmayan faktörler şeklinde iki ana grupta ve birçok alt grupta toplayabiliriz.

• Değiştirilemez (bireysel) risk faktörleri:
Yaş: Erkeklerde 45 kadınlarda 55 yaşın üstünde olmak veya erken menopoz, riskin artmasında etkili olur.
Cinsiyet: Erkek olmak (20-34 yaşları arası Koroner Arter Hastalıklarından ölüm erkeklerde kadınlardan 3 kat daha fazla olmasına rağmen ileri yaşlarda bu oran gittikçe azalmaktadır.)
Aile öyküsü: (Genetik-kalıtsal yatkınlık) olarak 1’inci derece erkek akrabalarında 55 yaşın altında kalp krizi (myokard enfarktüsü) veya ani ölüm 1. derece kadın akrabalarında ise 65 yaşın altında kalp krizi veya ani ölüm olması riski artırır.

• Kalp hastalığı riski kadında mı,
erkekte mi daha yüksek?
20-34 yaşları arası Koroner Arter Hastalıklarından ölüm, erkeklerde kadınlardan 3 kat daha fazla olmasına rağmen ileri yaşlarda bu oran gittikçe azalmaktadır.

• Değiştirilebilir (Bireysel olmayan) risk faktörleri:
Stres, sigara, hipertansiyon, total kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, obezite, fiziksel aktivite eksikliği, durağan yaşam tarzı.
Şeker hastalığı, artık günümüzde iskemik (belirti vermeden sessiz ve gelişen) kalp hastalığına eşdeğer olarak kabul edilmekte ve şeker hastalığı olup henüz aşikar kalp hastalığı olmayanlar, tıpkı bilinen kalp hastalığı olan kişiler gibi ele alınıp tedavi edilmektedir. Bir şeker hastasının kalp krizi geçirme riski daha önce kalp krizi geçirmiş bir hastanın ikinci defa kalp kriz geçirme riski ile aynıdır.

• Sigara kalp sağlığı üzerinde etkili mi?
Sigara tüm önlenebilir ölümlerin % 50’sinden sorumludur, bunların yarısı da kardiyovasküler nedenlidir. İçilen günlük sigara miktarına ve kullanılma süresine bağlı olarak zararlı etkileri değişmekle beraber, kadınlar üzerindeki zararlı etkisi daha fazladır. Günde 1 paket sigara içen hipertansiyonlu hastada, sigarayı bırakmanın kardiyovasküler riskte % 35-40 azalmaya yol açtığı hesaplanmıştır. Sonuç olarak sigara sadece kalp için değil akciğerler, tüm damar hastalıkları, inme ve birçok kanser için alt yapı oluşturması nedeniyle zararlıdır.


• Sigarayı bıraktıktan sonra kalple ilgili risk devam eder mi?
Koroner kalp hastalığı olanlar arasında yapılan araştırmaya göre sigarayı bırakanlarda risk, 3 yılda, hiç sigara içmemiş bir kişinin düzeyine düşüyor.


• Sigarayı bırakmak isteyen insanların aşırı kilo alması ve bunun ardından kilolarla birlikte gelen kalp krizi vakaları var mı? Sigarayı bırakmak da kalp krizine neden olabilir mi?
Her sigarayı bırakan kilo almaz. Dengeli beslenme ve düzenli spor yapabilenler, sigarayı bıraksalar da kilo almazlar. Ancak, sigarayı bıraktığında, iştahı açıldığı ve dengesiz beslendiği için kilo alan insanlar, koroner arter hastalıkları risk faktörleri arasında sayılan obezite-şişmanlık risk faktörü yönünden risk arz edebilirler. Kilo alıp şişmanlayacağım ve kriz geçireceğim endişesiyle sigaraya devam edenler, çok yanlış düşünüyor. Çünkü sigara içmek, risk faktörleri arasında şişmanlıktan daha önde geliyor.
• Bir insanın ne kadar süreç içinde kalp hastası oluyor?
Kişinin damarlarının sağlıklı olduğu evrede şöyle bir durum vardır: Damar cidarı ince bir zarla kaplıdır. Bu zar damar içinde pıhtı oluşumunu önler ve kan damarın içinde rahatça akarak kalbe ulaşır. Kişi, kalp hastası olma yolunda ilerlediğinde bu zar etkisini yitirmeye başlar. Damarların içinde yer yer yağ (kolesterol) birikimi olur. Bu birikim 10-20 yıl gibi bir süreç içinde oluşur. Bu durumun ilk aşamasında, kişi kalple ilgili hiçbir sorun hissetmez. Erken dönemde teşhis için efor testi gerekir. Damar içerisindeki yağ birikimi ilk aşamada yakalanamazsa devam eder. Darlık derecesi % 80’lere vardığında belirtiler de ortaya çıkar. Kişi nefes darlığı çekmeye başlar, çarpıntılar olur. En son aşamada da yağ birikimi ile daralmış olan damar, bir anda tıkanıverir. Bu bir an saniyelerle ölçülür ve kişi kalp krizi geçirir.

• Kilo ver riski düşür
Erkeklerde her % 10’luk kilo azalması, koroner kalp hastalıkları vakalarında % 20 azalma sağlıyor. Verilen kilonun miktarı arttıkça, risk oranı da düşüyor.

• Kalp krizi hiçbir belirti olmadan birdenbire ortaya çıkabilir mi?

Evet, çıkabilir. Bu durum daha çok şeker hastalarında görülür. Şeker hastası olan kişi hastalığının tahribatıyla sinirlerindeki hissizleşmeden dolayı, kalp ağrılarını hissetmez. Böylece aniden kalp sorunu ortaya çıkabilir.

• Alkolün kalp sağlığı üzerine etkisi
nedir?

Alkolün fazla alınması halinde toksik etkileri yönünden kardiovasküler sisteme
zararlıdır. Alkol ayrıca vitamin emiliminin bozulmasına bağlı beslenme bozukluklarına da neden olur. Tansiyonu arttırır, kalp ritmini bozar, pıhtılaşmayı arttırır. Alkol tüketiminin artmasıyla birlikte trigliserid düzeyleri artar, kan basıncı yükselir. Bu durumlarda hipertansiyon ve felç riski artar.

• Kırmızı üzümün, kalp hastalıklarını önleyici bir etkisi var mı?

Sebze ve meyvelere kırmızı rengini veren madde, damarların da tıkanmasını önlüyor. Bu nedenle kırmızı üzüm kadar, kırmızı lahana, kırmızı biber, elma, nar, kiraz da faydalıdır.

• Peki ya ceviz, badem, fıstık...

Evet, kabuklu yemişler kalp için fayda ihtiva etmektedirler. Yalnız faydalı diye aşırı miktarda yenmemelidir. Fayda sağlamalarının nedeni, içlerinde bulunan ve iyi kolesterolü yükselten yağdır.

• Stresli yaşam kalp hastalığına neden olur mu?

Elbette stres vücutta salgılattığı çeşitli hormonların yarattığı tahribat sonucu başta kalp olmak üzere tüm vücuda olumsuz etki yapar.
Stres anında nefes alıp verme, tansiyon, kalp hızı, katekolamin düzeyleri artar. Bütün bunlar, koroner arter hastalığı için bir risk faktörü olarak sayılabilir.

• Sinirlendikten sonra kalp krizi geçirilebilir mi?

Bilimsel çalışmalarda sadece stresin değil, ağır iş yükünün yani fiziksel stresin de enfarktüs geçirme riskini % 10 gibi bir oranda başlatma etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Aniden sinirlenme durumunda kalp krizi geçirenler ise, saniyeler içinde yükselen adrenalin seviyesine bağlı olarak açıklanabilir.

Hangi meslekler kalp hastalıklarında risk altında?

Günümüzün yaşam koşulları kalp hastalıklarının yanı sıra birçok hastalık için de risk oluşturmaktadır. Yaşadığımız hızlı tempolu, zamana karşı mücadele veren ve rekabet ortamı içerisindeki her meslek, kalp hastalıkları riski taşır. Stresi diğerlerine oranla daha yüksek olan meslekler arasında ise hava trafiği yöneten kule çalışanları, pilotlar, doktorlar, borsacılar vs.. sayılabilir.