24 Mart 2010 Çarşamba

1) Bademcik ameliyatı ve alınması hakkında tavsiyeleriniz ve önerileriniz nelerdir?


Bademcik ve geniz etinin akut iltihaplarında tedavi genellikle antibiyotiklerdir. Bademcik ve geniz eti ameliyatları KBB kliniklerinde en sık uygulanan ameliyatlardandır.
Geniz eti ameliyatları için yaş sınırlaması yoktur. Ancak bademcik ameliyatları zorunlu haller dışında iki yaşın altında genellikle uygulanmaz. Solunumu ileri derecede engelleyen büyük bademcikler iki yaşın altında da alınabilir. Genellikle bademcik ameliyatlarının en sık yapıldığı yaşlar 2 ila 10 yaşlar arasıdır. Üst yaş sınırını belirlemek mümkün değildir.
Bademcik ve geniz eti hastalıklarında ilaç tedavisi yeterli görülmediğinde cerrahi olarak alınmasına karar verilmektedir. Ameliyata engel oluşturacak herhangi bir ciddi sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyatı uygulanabilmektedir. Bu ameliyata karar vermek için kullanılan bazı kriterler vardır.
• Üst solunum yolunun bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak tıkanması
• Bademcik etrafında abse oluşması
• Kötü huylu tümör şüphesi (Bademcik dokusunun tek taraflı büyümesi lenfoma veya başka habis hastalıkların belirtisi olabilir)
• Çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri.
• Enfeksiyon durumu olmadığı halde bademcik ve geniz etinin yutmayı zorlaştıracak kadar büyük olması.
• Bademcik üzerinde ağız kokusuna neden olabilecek şekilde sık sık birikim olması
• Orta kulak iltihabı (otitis media) ve işitme kaybına neden olması
• Sık sık sinüzit ve alt solunum yolu problemlerine neden olması
• Son bir yılda 7 defa veya son iki yılda yıl başına 5 'er defa veya son üç yılda yıl başına 3 'er defa yada daha sık ateşli bademcik iltihaplanması geçirilmesi gibi durumlarda bademcik ve/veya geniz eti ameliyatı yapılır.
• Akut bademcik enfeksiyonuna bağlı gelişen kardit, nefrit, korea, artrit gibi ek sorunların gelişmesi
Bademcik ameliyatının en önemli riski kanamadır. Günümüzde gelişen genel anestezi koşulları ve hastanelerin olanaklarının artmış olması bu riski çok azaltmaktadır. Bununla birlikte bademcik ameliyatı teknik olarak basit görünen, fakat büyük ve ciddiyetle hazırlık yapılması gereken bir ameliyattır.


2) Oda spreyi, parfüm, deodorant, çamaşır suyu gibi temizlik maddeleri sağlıklı mıdır? Siz parfüm kullanıyor musunuz? Kanser yapar mı?

İnsan ilişkilerinde ve toplum hayatında temizliğin önemi büyüktür. Buradan yola çıkarak genel temizlik maddelerinin de gerekliliği anlaşılmaktadır. Kişisel bakım için üretilen bu malzemeler elbette ki doğal ürünler kadar sağlıklı değildir fakat ürünlerin seçiminde dikkatli davranılırsa ve en az kanserojen maddeler içeren ürünler tercih edilirse olası yaşanabilecek sağlık problemlerinden de kaçınılabilir. Fakat bu ürünlerin tetiklediği bazı kaçınılmaz hastalıklar vardır. Bu hastalıklardan en sık görüleni astımdır. Bunlar astımı tetikleyen ve astım hastalarında solunum sıkıntısı yaratabilecek maddelerdir. Sağlıklı kişilerde sorun oluşturmayabilirler. Ancak ailesinde astım, allerji ve benzeri solunum yolu hastalığı olan kişiler için bu maddeler risk oluşturabilir. Sık olmamakla birlikte parfüm kullanıyorum. Kanser yapma riskleri konusu tartışmalıdır.

3) Antibiotik ve ağrı kesicilerin boğaz ağrılarında doktora danışılmadan kullanılmasının sakıncaları hakkında tavsiyeleriniz nelerdir?

Boğaz ağrısının nedenleri çok çeşitlidir. Çok ciddi hayatı tehdit eden sorunlar olabileceği gibi antibiotik kullanmaya dahi gerek olmayan basit sebepleri de olabilir. Üstelik yeterli doz ve süre bakımından hastaların bilgisizce bu ilaçları almalarının bir faydası olmayacaktır. Hem ciddi durumlarda vakit kaybetmemek hem de gereksiz ve faydasız ilaç kullanımına engel olmak amacıyla hastaların muayene olmadan ilaç kullanmamaları daha yerinde bir davranıştır.


4) Solunum yollarına yabancı cisim kaçması durumunda ilk yardım nasıl yapılmalıdır?

Yabancı cisim solunum yoluna kaçtıysa ve ani solunum sıkıntısı yarattıysa acil müdahale gerekir. Özellikle alt hava yollarına (Trakea ve bronşlar) kaçması durumda hastanın arkasına geçilir ve göğüs kafesinin alt kısmından yukarı doğru basınç uygulanıp yabancı cismin çıkarılması sağlanabilir(heimlich manevrası). 5-6 yaşına kadar olan çocuklarda baş aşağı çevrilerek ve sırta vurularak yabancı cisimler çıkarılabilir. Bu manevralar ile başarılamayan durumlarda doktora başvurmak gerekir.





5)Kulaklıkla yüksek ya da alçak sesle müzik dinlemek zararlı mıdır?

Kulaklık aşırı kulanıldığında dış kulak yolunun yapısını zedeleyebilir ve kulak kirinin doğal akışını bozabilir. Bunun dışında yüksek sesle müzik dinlemek sinirsel tip işitme kaybına neden olabilir. Bunun için yüksek ya da çok yüksek sesle müzik dinlememek gerekir. Alçak sesle müzik dinlemek ise zararlı değildir. Çünkü bir bakıma müzik ruhun gıdasıdır. Bu gıda da yeteri kadar alınmaldır.

5) İşitme kaybının belirtileri nelerdir. Yeni doğan bebeklerde nasıl test edilir?

Aslında işitme kaybının belirleyicisi, sözel iletişimdeki yeterliliktir. Bu anlamda her iki kulakta 15 dB işitme düzeyini aşan işitme kaybı, yetişkinlerde önemli bir probleme yol açmasa da konuşmayı öğrenen bir bebeğe olumsuz etkisi olur.
Bebek beklenmedik zamanda gelen yüksek sesli gürültülerle irkilmiyor, hareket etmiyor, ağlamıyor veya her hangi bir şekilde tepki vermiyorsa, çevreden gelen seslere duyarsızsa, sese cevap vermiyor veya sesin nereden geldiğini anlıyamıyorsa, işitme kaybından şüphelenmek ve bir hekime başvurmak gerekir.
İşitme düzeyi özellikle bebeklik döneminde 15 dB düzeyinin üstünde olursa konuşmayı öğrenmesi üzerine olumsuz etkisi ortaya çıkar. Bu takdirde işitme kaybından söz edilmesi gerekir. Bebeklerde işitme kaybının varlığı OAE (Otoakustik emisyon) ile İşitme kaybının düzeyi ise ABR (BERA) testi ile belirlenebilir.

6) Kulak çınlaması neden olur.Hangi belirtilerde uzmandan yardım alınmalıdır.
Herhangi bir dış kaynağa bağlı olmaksızın ortaya çıkan, işitsel algılamalardır. Yaklaşık tüm yetişkinlerin %30'unda hayatının bir döneminde, kulak çınlaması yaşadıkları düşünülmektedir.

Nedenleri:
-İç kulağın yaşlanması,
- Kulağa giden damarlarda daralma,
- Yüksek ve düşük tansiyon,
- Şeker hastalığı
- Gürültülü ortamlarda bulunma,
- Orta kulak iltihapları,
- Orta kulakta sıvı birikmesi,
- Dış kulak rahatsızlıkları,
- Kolesterol ve diğer yağların yüksek oluşu
- Psikolojik faktörler (depresyon , gerginlik)
- Kullanılan ilaçlar (aspirin,bazı antibiyotikler..)
- Allerji,

7) Kulak temizlği sağlıklı nasıl yapılmalıdır? Kulakların yıkanmasının

nedenleri nelerdir?

Normal koşullarda kulak temizliği yapılmasına gerek yoktur. Kulak doğal salgısını dış kulak yolu ile atar ve kendi kendini temizler. Ancak dış kulak yolu hastalıkları ya da orta kulak hastalıkları ya da dar dış kulak yolu gibi anomalilerde; dış kulak yolunda biriken kir dışarı atılamayabilir ve dış kulak yolunda buşon adını verdiğimiz birikimler oluşabilir. Bunlar kulak lavajı dediğimiz sulu yada kuru sistemlerle doktorlar tarafından temizlenir.


8) Kulağa ve buruna yabancı bir cisim kaçması durumunda ilk yardım nasıl yapılmalıdır?

Öncelikle kaçan cismin ne olduğu belirlenmelidir. Böylelikle hekime yardımcı olunabilir ve cismin daha kolay çıkması sağlanabilir. Nohut,fındık,fasülye gibi maddeler şişerler ve cişmin çıkmasını zora sokarlar.Sert cisimler o bölgelerde yaralanmalara neden olabilmektedir.Kağıt ,karton gibi cisimler ise eriyerek sümükle karışabilir.Cisimler eğer çok dışarıda yerleşmiş ise ebebeynler tarafından çıkarılabilir.Fakat fazla da şansımızı zorlamamamız gerekmektedir.Çünkü başarısız bir hamle sizi operasyona kadar götürecek kulak zarı yaralanmaları,durdurulamayan burun ve kulak kanamalarına,cismin daha derinlere kaçması gibi sorunlara neden olabilmektedir.O yüzden cismin kulağa ya da burna kaçtığı tespit edilirse en yakın kulak burun boğaz hekimine başvurulması en uygun hareket olacaktır.


9) Burun spreyleri bağımlılık yapar mı?

Burun spreyleri çeşitli burun hastalıklarında sıkça reçete ettiğimiz burun tıkanıklığı semptomlarını gidermek için kullandığımız ilaçlardır. Çeşitli burun spreyleri vardır. Bunların büyük bir kısmı bağımlılık yapmaz ancak dekonjestan grubu dediğimiz ve 3-5 günlük uygulamalar halinde kısa süreli tedavi olarak önerdiğimiz oksimetazolin(otrivine,İlidin) içeren spreyler uzun süreli kullanılırsa bağımlılık yaparlar ve burun mukozasında rinitis medikomentosa denen bir hastalığa neden olurlar.Bu yüzden bu ilaçların kullanımını sırasında dikkatli olunmalı ve ilaç kullanımı sırasında hala burun tıkanıklığı hissediliyorsa bir KBB uzmanına mutlaka başvurulmalıdır.Çünkü bu tıkanıklığın altında septum deviasyonu ya da konka hipertrofisi denen yapısal problemler çıkabilmektedir.

10) Sinüzit hastalığının belirtileri ve tedavi yolları hakkında tavsiye ve önerileriniz nelerdir?

Sinüzit KBB polikliniklerinde hastaların en sık şikayetçi olduğu ve en sık reçete yazılan hastalıkların en ön sıralarını işgal etmektedir. Özellikle kış aylarında ürkütücü yüzünü bizlere gösteren bu hastalık başlıca burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve baş ağrısı gibi belirtilerle hastaları rahatsız etmektedir.Biz kulak burun boğaz hekimlerinin tavsiyesi öncelikle ayrıntılı bir muayene ve hastanın şikayetlerinin iyi bir şekilde dinlenmesidir.Başlıca sinüzit belirtileri baş ağrısı, öne eğilmekle yüzde dolgunluk hissi, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku alamamadır.Hastanın günlük yaşam konforu büyük oranda bozulmuştur. Hastayı mutlaka eski konforuna kavuşturmalı ve en kısa zamanda tedavi edilmelidir. Tedavi öncelikle medikal tedavi olarak düzenlenir ve yaklaşık 1 aylık uygun antibiotik tedavisi uygulanır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda ise sinüs tomografisi ve endoskobik muayene ile anatomik sebepler ortaya konarak gerekirse cerrahi müdahaleye başvurulur.

11) Burun kanaması durumunda tavsiye ve önerileriniz nelerdir.Acil müdaheleyi gerektiren belirtiler nelerdir?Nedenleri nelerdir?


Özellikle çocuklarda burun kanamalarının en sık nedeni burun karıştırmak ve alerjidir. Bunların dışında sinüzit, damar çatlakları, deviasyon dediğimiz kıkırdak eğrilkleri,kanama bozuklukları, ilaçlar(aspirin), hipertansiyon gibi sistemik hastalıklar burun kanamasının en sık nedenleri olarak karşımıza çıkar.Bu nedenlerle ortaya çıkan kanamalarda öncelikle burun kanatlarında baskı yaparak kanama durdurulmaya çalışılır. Başını öne eğmek gerekir. Ayrıca boyun ve alına soğuk uygulama ile kanama durdurulmaya çalışılır. Tekrar eden kanamalarda ve durdurulamayan kanamalarda KBB hekimine başvurmak ve nedenlerini araştırmak gerekir.