ÇOCUĞUMU NASIL EĞİTEYİM ?
Başkasının oyuncağı
Anne-Baba: 5 yaşındaki oğlum arkadaşlarının evinden ceplerinde oyuncaklarla dönüyor. Sorduğumda “hediye” diyor veya bulduğunu söylüyor. Ne yapmalıyım?
Dr. Saygılı: Ona inanmadığımızı söyleyelim ve nereden aldığını araştıralım. Arkadaşınınsa hemen iade edelim. Değilse, “Bu oyuncaklar senin değil biliyorum. Onun için bunlar bende kalacak” diyelim. Elinden alalım ve saklayalım. Bu yöntemi yeterli bir süre uygularsak, er geç bu huyundan vazgeçecektir.
TV Seyretmeli mi?
Anne-Baba: 5 yaşındaki çocuğumuza ne kadar televizyon seyrettirebiliriz?
Dr. Saygılı: Çocuklar için hazırlanmış eğitici ve eğlenceli programları izletebiliriz. Ancak onu oyalayacak, diğer oyuncakların sayısını artırmak daha faydalıdır. Tahta bloklar, logolar, plastik askerler, bebekler, kalem, pastel, suluboya gibi malzemeleri olursa daha az televizyon seyredecektir.
Aslında televizyon çocuğumuzun kelime hazinesine ve konuşma yeteneğine olumlu katkıda bulunur. Okuma, matematik, tarih ve mantıklı düşünceyi televizyon sayesinde daha kolay öğrenebilir. Ancak dozunda ve uygun programlarla böyledir.
Uygunsuz Hareketler
Anne-Baba: 5 yaşındaki kızım cinsel organı ile oynuyor. Ne yapmalıyım?
Dr. Saygılı: Bazı küçük çocuklar sık sık cinsel organı ile oynayabilirler. Bu durumda eline vurup, “Sakın elleme, pis” dersek bu fiili bir tabu haline getirmiş oluruz. Bu yanlıştır ve tehlikelidir. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmak en doğrusudur. Çünkü çocuk dirseğini veya kulağını kaşıdığı gibi cinsel organı ile oynamaktadır, arada onun için bir fark yoktur. Ama dikkatini biz buna yöneltirsek, saplantı haline gelebilir.
Yoksa yetişkinlerin anladığı bir cinsel anlayışla bunu yapmaz. Sinir uçları duyarlı olduğu için genel olarak hoş bir algılama yaşar. Ama bu duygu, olgun bir yetişkinin yoğun duygusu değildir. Çocuk ancak 11–12 yaşında yetişkinlerin bakış açısına kavuşur.
Anne-Baba: 4 yaşındaki oğlum, herkesin önünde pipisini tutarsa ne yapmalıyım? Rahatlıkla yapabileceğini söylesem hoş olmayacak!
Dr. Saygılı: Tabiî ki hoş olmaz. Ancak bunu kötü ve yanlış olduğunu söylersek, bu sefer cinselliği kötü algılayabilir veya bu fiil daha çok ilgisini çekebilir. Bunun yerine, herkesin önünde her şeyi yapamayacağımızı söyleyelim ve eve gidince pipisini tutabileceğini de ekleyelim.
Yalnız Kalamamak
Anne-Baba: 5 yaşındaki oğlumun yalnız kalmama, aileden ayrılmama, özellikle annesinden uzak duramama gibi huyu var. Nasıl değerlendirirsiniz?
Dr. Saygılı: Bunu kırmak lazım... Bu arada, kısa süre aile büyüklerinin yanına bırakmayı deneyin. Yine başka bir çözüm, anaokuluna gönderin.
Otoriter Olmak
Anne-Baba: Çocuklarla ilgili sınırlamalarda nasıl davranmalıyız? Mesela televizyon seyretmek istiyor, biz istemiyoruz. Cebren engelliyoruz. Doğru mu?
Dr. Saygılı: Bu konuda otoriter olun. Yani sınırlama koyun ve bu saatlere uymasını sağlayın. Çocuk disiplin altında olduğunu hissetmeli. Çok seyrek olarak, uygun program olduğunda müsamahalı olsanız da, “genel sınırlamalar uygulanmalı” derim.
Yuvaya Vermek
Anne-Baba: Çocuklarımızı kaç yaşında yuvaya vermeliyiz? Dinî eğitimli bir yuva, çocuklar için kaç yaşından sonra olmalı?
Dr. Saygılı: Anne çalışmıyorsa 3-6 yaşlarında, daha iyisi 4-6 yaşlarında verilebilir.
Anne-Baba: 4 yaşında kızım aşırı derecede sinirli ve her konuda ağlıyor. Büyük abdestini söylemiyor. Sebebi ne olabilir?
Dr. Saygılı: Acaba ailede bir huzursuzluk mu var? Yoksa anne olarak siz bu aralar sinirli ve gergin misiniz? Çocukta evdeki bir problemin yansıması vardır. Olmazsa bir uzmana danışın.
Vicdan Gelişimi
Anne-Baba: Çocukta vicdan gelişimi kaç yaşında olur?
Dr. Saygılı: Herkes çocuğunun yanlışla doğruyu ayırabilmesini; dürüst, düşünceli ve başkalarına saygılı olmasını ister. Çünkü toplum içinde yaşamanın yolu budur. İşte, vicdan dediğimiz bu duygu, altı yaş civarında şekillenmeye başlar. Yalnız bu yaşta bile yanlışla doğruyu ayırma duygusu tam oturmamıştır.
Vicdan, çocuğun özümsediği ahlak ölçütlerinden oluşur. Ancak, çocuğun üzerinde esas etkili olan bizimi tutum ve davranışlarımızdır. Söylediklerimiz ve nasihatlerimiz daha az tesirli olur. Bu yüzden anne-babası başkalarına karşı ince, düşünceli ve dürüst olan çocuk da onları taklit edecektir.
Yalan
Anne-Baba: Çocuğum bazen yalana başvuruyor, dersini yapmadığı halde “yaptım” diyor.
Dr. Saygılı: Çocuklar da yetişkinler gibi ya soruna batmamak için veya sorumluktan kaçmak amacıyla yalan söylerler. Çocuğumuz henüz tamamlanmadığı halde ev ödevimizin bittiğini söyleyebilir. Çünkü ödevini bitirmeden televizyon izleyemeyeceğini bilir. Dürüstlüğün en iyi meziyet olduğunu anlamalıdır.
Onun sözlerine güvenebileceğimizi bilmenin, aramızdaki ilişkiyi sağlamlaştıracağını açıklayalım. Hep ona gerçekçi davranalım. Verdiğimiz sözleri tutalım.
Okumayı Sevdirmek
Anne-Baba: Çocuğum 6 yaşında. Okumayı nasıl sevdirebilirim?
Dr. Saygılı: Okumaya başlamak da tıpkı yürümeyi öğrenmek gibi gelişmelere tâbidir. Çocuğun erken okumayı sökmesi daha iyi bir okuyucu olmasını sağlamaz. Önemli olan bizim ona verdiğimiz destektir. Bunun için:
* Her gün sesli okuma vaktimiz olsun. Onunla birlikte kitap okuyacağımız on beş dakika bile onun için oldukça vakit sağlayacaktır. Söz gelimi gece uykuya dalmadan önce hikâye okumayı alışkanlık hale getirmemiz, iyi bir okuyucu olmasında yararlıdır.
* Okurken kendimize rahat bir ortam oluşturmalıyız.
* Evimizde kitaplık bulunmalıdır.
* Çocuğumuzla kütüphaneleri ve kitapçıları dolaşalım. Onu kitap fuarlarına götürelim. Sevdiği kitaplardan alalım.
* Kitaplar hakkında onunla sohbet edelim. Kitabın konusunu tartışalım.
* Kelime haznesini geliştirecek oyunlar oynayalım.
* Kitap okumanın yararlarından bahsedelim.
Çeşit Yeme Alışkanlığı
Anne-Baba: 4 yaşındaki oğlum yemek seçiyor, makarna ve pilavla patates kızartmasından başka bir şey yemiyor.
Dr. Saygılı: Tek yönlü beslenmek, özellikle büyüme yaşındaki çocuklar için zararlıdır. Bir de buna ömür boyu sürecek yanlış beslenme alışkanlıklarının belirme tehlikesi de eklenirse durumun vahameti anlaşılır. Bunu yenmek için:
* Çocuğumuzun yanında çeşitli, değişik besinler tüketerek ona örnek olalım.
* Tabağına bir kaşık sebze koyalım ve tatmasını tavsiye edelim.
* Makarnayı seviyorsa çeşitlerini, renklerini onunla beraber yaptığımız soslarla zenginleştirelim.
* Yemeğin daima üç ana besinden (et yani protein, yağ ve karbonhidrat) oluştuğunu anlayacağı dilden izah edelim.
* “Hiçbir şey yemiyor”, “Yemek seçiyor” gibi etiketlemelerden kaçınalım.
Kıskançlık
Anne-Baba: 6 aylık bir bebeğimiz ve 7 yaşında bir kızımız var. Kardeşi doğduğundan bu yana kızımda hep bir korku var. Anneme bir şey olacak korkusu. Yalnız yatmak istemiyor. Bir yere giderken hep beraber olalım arzu ediyor. Anneannesinde dahi kalmak istemiyor. Sebebi ne olabilir?
Dr. Saygılı: Burada belki doğumun tehlikeli olduğuna dair bir sohbete kulak misafiri olmuştur. Ayrıca yeni gelen kardeşini de kıskanıyor olabilir. Sanki ondan ayrılırsa annesi kardeşiyle yetinecek ve kendisi devre dışı kalacak zannına kapılabilir. Kendisine her şeyin yolunda olduğunu izah edelim ve korkusunu aşması için yardımcı olalım.
Yatak Odasına İzinle Girmeli
Anne-Baba: Anne-babanın çocukların yanında elbise değiştirmesi uygun mudur?
Dr. Saygılı: Değildir. Çocuğumuz, herkesin mahremiyeti olduğunu bilmeli, buna alışmalıdır. Yatak odamıza girerken kapıyı çalıp izin almayı öğrenmelidir.
Samimiyeti kötüye kullanma
Anne-Baba: Çocuklarımıza arkadaş gibi yaklaşınca, bir süre sonra suiistimal tehlikesi beliriyor. Acaba biraz korkmaları gerekmez mi? Çok arkadaşça davranmak yanlış mı?
Dr. Saygılı: Arkadaşça yaklaşmak demek, bize problemlerini rahatça açabilmesi anlamındadır. Yoksa elbette otoritenin bizde olduğunu bilmesi ve hissetmesi gerekir. Her istediğini yapamayacağının bilincinde olmalıdır. Uyması gereken kuralların olduğunu, bunu da anne-babanın sağladığını kavramalıdır.
Yalnız Yatma Korkusu
Anne-Baba: Gece korkan ve yalnız yatmak istemeyen çocukla birlikte yatmak doğru mudur? Bu korkusunu nasıl yenebiliriz?
Dr. Saygılı: Korkan çocuğu yatağımıza alırsak, onu bu korkudan ötürü ödüllendirmiş oluruz. Bunun yerine biz onun yatağına gidelim ve uyuyuncaya kadar yanında duralım. Zamanla da yalnız yatmaya alıştıralım. Ona korkusunu anladığımızı ve yanında olduğumuzu, her an bize ulaşabileceğini izah edelim. Odasına gece lambası koyalım.
Anne-Baba: 5,5 yaşındaki oğlumuz eve misafir gelince ve başka yere gittiğimizde bambaşka oluyor. Kesinlikle söz dinlemiyor.
Dr. Saygılı: Herhalde başkalarının yanında fazla hoşgörülü davranmanız buna yol açmış. Muhakkak mahcup oluruz, diye her istediğini yapmayalım ve her zaman tutarlı olalım.
Örnek Şahsiyetler
Anne-Baba: 5 yaşında bir oğlum var. Sürekli kendisinin çok güçlü olduğunu, herkesi yenebileceğini söylüyor. Alparslan, Kara Murat gibi güçlü kişilere karşı hayranlığı var. Bunun kişiliğine olumsuz etkileri olur mu?
Dr. Saygılı: Hayır, olmaz. Aksine çocuğun normal gelişiminin bir parçasıdır bu durum. Endişelenmenize gerek yok.
Kardeşi Yoksa
Anne-Baba: Kardeşi olmayan bir çocuğun kardeş ihtiyacını nasıl karşılamalıyız?
Dr. Saygılı: Kuzenleriyle daha sık görüştürebiliriz. Olmazsa komşu çocuklarından arkadaş edindiriniz. Yaşı gelince anaokuluna veriniz.
Kardeş Kavgası
Anne-Baba: Kardeşler arasındaki münakaşalarda anne ve babanın tavrı nasıl olmalıdır?
Dr. Saygılı: Çocuklarımız birbirleriyle didişip çekiştiklerinde, çoğu zaman kimin haklı olduğunu, problemi hangisinin başlattığını anlayamayız. Bu durumda konuyla ilgilenmemek en iyi tavırdır. Böylelikle kendi problemlerini kendilerinin çözmesi sağlanacaktır. Yine aralarında taraf tutmamız yanlıştır. Şiddete başvurmalarını da kesinlikle engellememiz gerekir.
AKIN DİNDAR