Röportaj: Akın Dindar
Opr.Dr. Muhittin TAŞKAPILI: “Gözler ihmale gelmez, onlar geleceğinizin aydınlığıdır”
Akın Dindar: Öncelikle bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
Muhittin Taşkapılı: 1964 Kastamonu doğumluyum. İlkokulu İstanbul’da, ortaokulu Kastamonu’da, liseyi İstanbul’da okudum. 1987’de Cerrahpaşa tıp fakültesinden mezun oldum. 1994’de Vakıf Gureba Hastanesi Göz kliniğinde ihtisasımı yaparak uzman oldum. 17 yıllık hekimim, 10 yıldır uzman olarak çalışmaktayım.
A. Dindar: Gözde katarakt oluşumunun nedenleri nelerdir. Günümüzde yapılan tedavi metodu hakkında bilgi verebilir misiniz?
M. Taşkapılı: Katarakt; gözün görmeye yardımcı olan mercek kısmının şeffaflığını kaybetmesi, kesifleşmesidir. İlerlemiş kataraktlar gözün merkezinde, renkli kısmın ortasında beyazlık olarak görülür. Doğumdan itibaren ölene kadar her yaşta, değişik nedenlere bağlı olarak görülebilir (yaşlılık, bazı göz enfeksiyonları, diabet gibi bazı metabolik hastalıklar ve göz travması gibi nedenler). Tedavisi cerrahidir, ilaçla tedavisi yoktur. Ameliyatla bu beyazlaşan, kesifleşen mercek temizlenir yerine gözün numarasına uygun suni bir mercek, lens takılır. Günümüzde modern teknik olarak fako sistemiyle ameliyat yapılmaktadır. Bu teknik daha erken iyileşme ve görme oluşumu sağlamaktadır.
A. Dindar:Göz tansiyonu nedir, belirtileri nelerdir, neden kaynaklanır, nelere dikkat etmek gerekir?
M. Taşkapılı:Göz tansiyonu yada glokom (halk arasında karasu hastalığı); değişik nedenlere bağlı olarak göziçi basıncının artmasıdır. Gözün yapısından kaynaklandığı gibi bazı göz hastalıkları veya ameliyatları sonrasında da oluşabilir. Genellikle belli bir aşamaya gelmeden belirti vermez ve çok az bir kısmında ani gelişen ağrı, kızarıklık, görmede azalma ve ışık etrafında renkli hareler görme şikayetlerine yol açar. Çoğunlukla başka bir şikayetle doktora gelindiğinde tesadüfen teşhis edilir ya da ilerlediğinde görmede belirgin azalma yaptığında hasta tarafından farkedilir. Ailesinde glokom olanlar ve 40 yaş üzerindekiler yılda bir defa göz muayenesi yaptırmalıdır.
A. Dindar: Gözde arpacık oluşumunun nedenleri var mıdır, geçici midir, hangi belirtilerde bir uzmana danışmakta yarar vardır?
M. Taşkapılı:Arpacık; göz kapaklarında bulunan ter ve yağ bezlerinin, ani şişlik ve ağrıyla seyreden enfeksiyonudur. Kapakta şişlik ve ağrı, gözlerde kızarıklık görülür. Belli bir süre sonra tedaviyle çoğunlukla iyileşir ya da kistik şekle dönüşür, kapakta ağrısız şişlik kalır. Şişlik ve ağrı artarsa uzmana danışmak gerekir.
A. Dindar: Sağlıklı bir gözlükte aranabilecek özellikler nelerdir, seyyar satıcılardan alınan gözlükler zararlı mıdır?
M. Taşkapılı:Çerçevenin yüz ve göze uygun olması, gözün merkezine odaklanması ve görmeye engel olmayacak şekilde olması gereklidir. Bunun içinde en uygun yer optik-gözlük mağazalarıdır.
A. Dindar: Güneş gözlüğü alırken göz sağlığımız için nelere dikkat etmeliyiz?
M. Taşkapılı:Güneş gözlüklerini takmanın amacı güneş ışınlarının zararlı etkisinden korunmaktır. Ultraviyole absorbsiyonu dediğimiz ışınlardan koruyuculuğu yüksek olmalıdır. Bu yüzden kalitesine güvenebileceğimiz yerlerden alınmalıdır.
A. Dindar: Laser ameliyatı kimlere yapılabilir. Ameliyat sonrasında hastalar gözlüksüz bir yaşam sürebilir mi?
M. Taşkapılı:Gözlükten kurtulmak amacıyla yapılan lazerin uygulanabilmesi için kişinin 20 yaş ve üzeri olması, gözün yapısı ve kalınlığının uygun olması, gözünde ve vücudunda başka bir hastalığın olmaması gerekmektedir. Uygun gözlere uygun şekilde yapılırsa neticeler oldukça başarılıdır ve hastalarımız gözlüksüz olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Yan etki az sıklıkta olsa da oluşabilir. Uygun hastalarda uygun tekniğin kullanılması ve tecrübeli ellerde bu risk azalmaktadır.
A. Dindar:Çocuklarda görülen “göz kayması” durumunun belirti ve nedenleri nelerdir, hangi belirtilerde bir uzmana çocuklarını götürmelerinde fayda vardır.
M. Taşkapılı:Göz kayması; gözlerden birinin orta hattan, merkezden içe, dışa, aşağı yada yukarı kayması, iki gözün birlikte bakmasının bozulmasıdır. Doğuştan olabilir veya gözün bazı fonksiyonlarının geliştiği dönemlerle ilişkili olarak çocukluk çağındaki her yaşta ortaya çıkabilir. Gözünde kayma oluşan kişi hangi yaşta olursa olsun gecikmeden mutlaka uzmana müracaat etmelidir. Özellikle bebeklerde büyüyünce geçer düşüncesiyle beklememek gerekir, bazen gecikmeden dolayı üzücü sonuçlar ve tedavide zorluklar yaşanabilir.
A. Dindar: Tv izlerken, Bilgisayar kullanırken, kitap, gazete vs. okurken göz sağlığımız için dikkat etmemiz gereken durumlar nelerdir?
M. Taşkapılı:Okuma, seyretme gibi faaliyetlerde öncelikle mesafelere dikkat etmek, bakış açısını ayarlamak, ışık yeterliliğine dikkat etmek gerekir. Ağrı, bulanıklık, yorgunluk gibi şikayetler ortaya çıkarsa uzmana başvurmak gerekir.
A. Dindar: Geçirilen bir rahatsızlık, ameliyat, ağrı, gibi durumların gözlerimiz üzerinde olumsuz etkileri var mıdır? Hangi rahatsızlıklar görme fonksiyonlarını etkileyebilir?
M. Taşkapılı:Bazen geçirilen bir ameliyat yada hastalık sonrasında gözlerde bozukluk oluşabilir. Bunun nedeni genellikle hastalığın direkt etkisi değil, vücudun zayıf düşmesi sonucu latent dediğimiz gizli kırma kusurlarının belirginleşmesi şeklindedir. Diabet hastalarından kan şekerinin değişmesine bağlı olarak günler içinde görmede değişiklikler oluşabilir, ayrıca şeker hastalığına bağlı gözde kanamalar gelişebilir, tedavileri için sıkı takip gerekmektedir. Bundan dolayı şeker hastalarının göz muayenelerine daha dikkat etmeleri gerekir. Hamilelikte gözde değişiklikler oluşur fakat bunlar geçicidir.
A. Dindar: Sonradan oluşan göz hastalıklarının tedavileri hakkında bilgi verebilir misiniz?
M. Taşkapılı:Göz hastalıklarının bazıları doğumsal olmakla birlikte bazıları da yaşamın herhangi bir aşamasında değişik nedenlere bağlı olarak oluşabilmektedir. Bunlardan bazıları iltihap, katarakt, glokom, göz kanamalarıdır. Tedavilerinde nedene yönelik uygulamaların yanında gözde oluşan belirtilere de dikkat etmek gerekir.
A. Dindar: Bir bireyin göz doktorunu hangi periyodik aralıklarla ziyaret etmesinde fayda vardır.
M. Taşkapılı:Çocuklarda herhangi bir şikayet ve belirti olmasa bile okul öncesi dönemde mutlaka en azından bir defa göz muayenesi yaptırılması uygun olur. Bazen ancak muayenede saptanabilen bozukluklar olabilir ve bu çocuklarda erken teşhisin önemi fazladır. 40 yaş sonrasında da 1-2 yılda bir göz muayenesi olmak bazı sinsi göz hastalıklarının erken teşhisinde faydalı olur. Gözde oluşan herhangi bir şikayet durumunda gecikmeden uzmana başvurmak gerekir. Bazı durumlarda görmeyi korumak ve tedavi için günler önem taşıyabilir. Mevcut göz hastalığı olanlarında belirtilen zamanlarda muayenelerini yaptırmaları tedavileri için önem arzetmektedir.