ALKOL VE GENÇLER
Her yıl ABD de yaşları 16-24 yaş arası onbinden fazla genç otomobil kazalarında ölmektedir. Yaklaşık 40000 kişi de yaralanmaktadır. Alkol çoğu kez boğulma.intihar ve yangınlar nedeniyle oluşan ölümlerden de sorumludur.
Alkol tüketimi özellikle lise son sınıf erkek çocuklar arasında oldukça yüksek bulunmuştur. Ancak ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da alkol kullanım oranı yüksek bulunmuştur.
Bir gencin alkol kullanması alışkanlığa yolaçabileceği için tehlikelidir. Bu ülkede alkol alışkanlığı olan yaklaşık 20 milyon erişkinin yarıdan fazlası aşırı alkol tüketimine gençlik yıllarında başlamıştır. Bir erişkin için alkol alışkanlığının gelişmesi yıllar almasına rağmen, gençlerde birkaç ay gibi kısa bir sürede oluşabilir.
Bir kişinin alkolik olmasının nedenleri oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte genç bir insan için reklam kampanyaları ve örnek aldığı modeller(akranlar ve ebeveynler)alışkanlık oluşmasında çok önemlidir. Alkol kullanmaya erken yaşlarda başlanması, psikolojik olarak alkole ihtiyaç duyulması ve belki de genetik faktörler bağımlılığa belirli bir eğilim oluştururlar. Gençler arasındaki alkol alı§kafltjıft!ajleyi, okulu ve toplumu etkilediği için önemli bir sorundur. Alkol alışkanlığını önlemek veya onunla başetmenin tek yolu: sorunu anlamak ve eğitimdir.
Bir Ebeveyn Olarak Rolünüz
Okullarda alkol ve uyuşturucu kullanımına karşı eğitimin önemi giderek daha iyi kavranmaya başlanmıştır. Aynı oranda önemli bir diğer eğitim alanı da ailedir. Çünkü çocuklar ilk kez bu ortamda alkolden neden uzak durmaları gerektiğini ve nasıl uzak durabileceklerini öğrenirler. Ebeveynler, alkol ve uyuşturucu maddelerin neden gençlere çekici geldiği, alışkanlığın belirtileri, alışkanlığın uzun ve kısa dönem etkileri, alışkanlığı olduğundan kuşkulanılan bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği ve ne tür yardımlar isteyebilecekleri konusunda daha çok şey öğrenmelidir.
Kendine güven ve iletişim kurma biçimlerinin alkol alışkanlığında yaşamsal bir rolü vardır. Birçok genç alkolik, ebeveynlerinin, çocuklarının kişisel yetersizliklerini farkedemediklerini ve birçok alanda aileleriyle iletişim kurmanın imkansız olduğunu bildirmişlerdir. Güven ilişkisi ilk çocukluk yıllarında kurulmalı ve çocuğun olgunlaşmasına kadar devam ettirilmelidir. Okul yaşı çocuğunda , akran baskısı birçok değer yargısının kaynağını oluşturduğu için çok önemlidir. Özellikle alkol kullanımı konusunda. ..
Çocuklar duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Birçok çocuk psikologu, çocuğun alkol kullanımı konusundaki tavrının beşinci sınıftan önce aile ve televizyon tarafından şekillendirildiğine inanır. Ebeveynlerin iyi örnek olması ve bunu erken yaşlarda yapması önemlidir. Akran baskısının egemen olduğu ergenlik yıllarında ebeveynlerin iyi örnek olması daha da önemlidir. Eğer alkol alışkanlığınız varsa büyük olasılıkla çocuğunuzda da olacaktır. Eğer çocuklarınız alkolü tehlikeli, alışkanlık yapıcı bir madde olarak gördüğünüzü bilirlerse alkolle ilişkileri sağlıklı olacaktır.
Genç insanların alkol alışkanlığı konusunda çok az eğitildikleri bir toplumda yaşıyoruz. Çocukların, alkol kullanımı gibi bir konuda akranları tarafından yönlendirilmelerine izin verilmesi saçma ve sorumsuz bir davranıştır. Birçok genç alkole bağlı olarak ortaya çıkabilecek fizyolojik ve psikolojik sorunlara karşı pek de duyarlı değildir. Eğer bu süreçte onlara sevgiyle yaklaşmaz , akıllıca yol göstermezseniz bir trajediyle karşılaşabilirsiniz.
ALKOL NEDİR ?Alkolün çeşitli türleri vardır. Parfüm, ispirto, boya ve diğer birçok maddenin içeriğinde alkol bulunur. Ayrıca, sanayide birçok üretim aşamasında da alkol kullanılır.
İçkilerde kullanılan etil alkoldür (etanol). Bu alkolün saf hali renksizdir ve acı ve yakıcı bir tadı vardır. Etil alkol, arpa ve üzüm gibi tahıl ve meyvaların doğal yapısında bulunan şekerlerin fermantasyonundan elde edilir.
Geçmişte alkolün "yaşam iksiri "olduğuna ve yaşamı uzattığına inanılırdı. Ancak zaman geçtikçe bu inanışın doğru olmadığı kanıtlandı.
Alkol merkezi sinir sistemini baskılayarak sakinleştirir ve bilinç durumunu da değiştirir. Çok fazla içildiğinde alkol öldücü bir zehir olabilir. Alkol, bir gram yağın içerdiği kaloriden biraz daha az kalori içerdiğinden teknik olarak bir besin maddesidir.
Ne yazıkki milyonlarca insan aşırı miktarlarda alkol tüketmektedir.lnsanların büyük çoğunluğu genç yaştan başlayarak alkol kullanmaktadır. Bu insanların bir bölümünün alkolizm tedavisi görüyor olması da olayın acı tarafıdır.
Alkolizm önemli bir sosyal.ekonomik ve halk sağlığı sorunudur. Alkol nedeniyle oluşan üretim kaybı ve sağlık harcamaları milyarlarca lira tutmaktadır. Kazalara bağlı ölümlerin,intiharların ve cinayetlerin yarısından fazlası ve trafik kazalarına bağlı ölümlerin yarısından biraz daha azı alkolle ilişkilidir. Alkole bağlı iş kazaları, yaralanma ve hastalıklar nedeniyle oluşan iş günü kayıpları, mali kayıpların doğrudan görünmeyen bölümüdür.
ALKOLÜN ZARARLARIAşırı alkol kullanımı önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur. Bir çok toplumda orta düzeyde alkol kullanımı kabul edilebilir. Ancak aşırı alkol kullanımı karaciğer,pankreas,beyin ve dolaşım sistemine büyük hasarlar verir.
Beyin ve Sinir Sistemi
Aşırı alkol kullanımının beyin ve sinir sistemi üzerine önemli etkileri vardır. Alkol geçici bir bellek kaybına da neden olabilir. Gerek yeni içmeye başlayanlarda gerekse aşırı kullananlarda içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak sık görülen bir durumdur. Aşırı alkol kullananlarda,içki bırakıldıktan sonra birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları da görülebilir. Ancak alkolden uzak durulduğunda bellek sorunları ortadan kalkabilir.
Aşırı alkol kullanımı uyku bozukluklarına ve bütün gece uyuduktan sonra bile sabah bit-km kalkmaya neden olabilir. Beynimizin etkinliğiyle hafif veya orta uyku derinliği dönemlerinden,rüya gördüğümüz uyku dönemine geçeriz. Bu döneme hızlı göz hareketleri (REM) dönemi denir ki fiziksel ve ruhsal sağlığımız bu döneme bağlıdır. Ne yazık ki alkolün anestezik (narkoz benzeri) etkisi beynin yeterince REM uyku dönemi oluşturma yeteneğini etkiler ve bu durum aşırı alkol kullananlarda görülen sabah yorgunluğunun sebebidir.
Bazı kronik alkoliklerde Wernicke-Korsakoff Sendromu denen bir nörolojik bozukluk bulunabilir. Bu bozukluk özellikle kötü beslenen (özellikle yetersiz tiamin[B1 vitamini] )alkoliklerde görülür.
Hastalığın ilk belirtisi göz kaslarında ani güçsüzlük ve felce bağlı çift görmedir. Zamanla hasta yardımsız ayakta duramaz veya yürüyemez. Wernicke-Korsakoff Sendromu nda hasta özellikle yakın geçmişe ait olayları unutur,ayrıca çok ileri derecede bellek kayıpları da ortaya çıkabilir; dönem dönem kim olduğunu bile unutur. Ayrıca bu kişilerde kendi kendine konuşma, bulunduğu yerin ve zamanın farkında olmama ve halüsinasyonlar (gerçek olduğu düşünülen hayaller) görülebilir.
Wernicke-Korsakoff Sendromunun tedavisi bellidir:alkolden uzak durmak ve vitamin yetersizliği belirtilerini geriletmek için tiamin (B1 vitamini) kullanmak. Ancak bu bozukluğun yol açtığı şikayetler genellikle tam olarak ortadan kalkmaz.
Sindirim Sistemi
Alkol midenizin iç yüzeyini örten tabakayı tahriş ederek gastrite, kusmaya yol açarak midenin üst bölümü ve yemek borusunun alt bölümünde küçük yırtıklara neden olabilir; Mallory-Weiss Yırtıkları denen bu küçük yırtıklardan kanama olabilir. Uzun süre alkol kullanımı özellikle B vitaminlerinin (özellikle folik asit ve tiamin) ve diğer besinlerin emilimini engelleyebilir. Alkol kullanımını kestiğinizde bu sorunların çoğu ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte, yağlanmış veya büyümüş karaciğer, alkol hepatiti veya yemek borusu varisleri gibi sorunlar acil tıbbi müdahale gerektirir.
Dolaşıma katılan alkol karaciğere gelir ve orada enzimler tarafından parçalanır. Sağlıklı bir karaciğer alkolü saatte 50 kalori oluşturacak bir hızla parçalar. Bu 30ml. viskiye eşittir. Eğer karaciğere gelen alkol bu miktardan fazla olursa, parçalanana kadar kanda kalacaktır.
Alkol kullanımından sonraki gün ortaya çıkan baş ağrısı ve ağız kuruluğunun nedeni pek belli değildir. Olası bir neden, alkolün idrar söktürücü etkisi nedeniyle oluşan su kaybıdır. Bu, dehidratasyona (vücuttaki sıvının azalması) neden olabilir. Bu şikayetlerin ortadan kalkması için dinlenmek, bol miktarda sıvı ve bir ağrı kesici almak gerekir (mide sorunu olanlar ağrı kesici kullanırken dikkatli olmalıdır).
Alkoliklerde akut veya kronik pankreas iltihabı da görülebilir.
Dolaşım Sistemi
Alkol geçici olarak kan basıncını düşürebilir. Ancak sürekli kullanıldığında kan basıncını yükseltebilir.
Sürekli ve aşırı alkol kullananlarda kardiyomiyopati denilen, kalp kasını harabeden ve aritmiden (kalp atışları ritminde düzensizlik) kalp yetmezliğine kadar çeşitli önemli sorunlara yol açan bir hastalık da sık olarak görülür. Az miktarda alkol kullanımı da kalp hastalığı olasılığını artırır.
Cinsel İşlevler
Alkol alışkanlığı erkeklerde empotansa (sertleşme kaybı) neden olabilir. Kadınlarda ise adet düzeni bozulabilir. Ayrıca anne karnındaki bebeğin sağlığını ve gelişimini bozacağı için, hamile kadınların kesinlikle alkol almamaları gerekir.
Kanser
Alkoliklerde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni kanserdir. Alkol kullanmayanlara göre kansere yakalanma olasılıkları oldukça yüksektir (özellikle gırtlak, yemek borusu, mide ve pankreas kanserleri).
ALKOLİĞİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Alkol tüketimi özellikle lise son sınıf erkek çocuklar arasında oldukça yüksek bulunmuştur. Ancak ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da alkol kullanım oranı yüksek bulunmuştur.
Bir gencin alkol kullanması alışkanlığa yolaçabileceği için tehlikelidir. Bu ülkede alkol alışkanlığı olan yaklaşık 20 milyon erişkinin yarıdan fazlası aşırı alkol tüketimine gençlik yıllarında başlamıştır. Bir erişkin için alkol alışkanlığının gelişmesi yıllar almasına rağmen, gençlerde birkaç ay gibi kısa bir sürede oluşabilir.
Bir kişinin alkolik olmasının nedenleri oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte genç bir insan için reklam kampanyaları ve örnek aldığı modeller(akranlar ve ebeveynler)alışkanlık oluşmasında çok önemlidir. Alkol kullanmaya erken yaşlarda başlanması, psikolojik olarak alkole ihtiyaç duyulması ve belki de genetik faktörler bağımlılığa belirli bir eğilim oluştururlar. Gençler arasındaki alkol alı§kafltjıft!ajleyi, okulu ve toplumu etkilediği için önemli bir sorundur. Alkol alışkanlığını önlemek veya onunla başetmenin tek yolu: sorunu anlamak ve eğitimdir.
Bir Ebeveyn Olarak Rolünüz
Okullarda alkol ve uyuşturucu kullanımına karşı eğitimin önemi giderek daha iyi kavranmaya başlanmıştır. Aynı oranda önemli bir diğer eğitim alanı da ailedir. Çünkü çocuklar ilk kez bu ortamda alkolden neden uzak durmaları gerektiğini ve nasıl uzak durabileceklerini öğrenirler. Ebeveynler, alkol ve uyuşturucu maddelerin neden gençlere çekici geldiği, alışkanlığın belirtileri, alışkanlığın uzun ve kısa dönem etkileri, alışkanlığı olduğundan kuşkulanılan bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği ve ne tür yardımlar isteyebilecekleri konusunda daha çok şey öğrenmelidir.
Kendine güven ve iletişim kurma biçimlerinin alkol alışkanlığında yaşamsal bir rolü vardır. Birçok genç alkolik, ebeveynlerinin, çocuklarının kişisel yetersizliklerini farkedemediklerini ve birçok alanda aileleriyle iletişim kurmanın imkansız olduğunu bildirmişlerdir. Güven ilişkisi ilk çocukluk yıllarında kurulmalı ve çocuğun olgunlaşmasına kadar devam ettirilmelidir. Okul yaşı çocuğunda , akran baskısı birçok değer yargısının kaynağını oluşturduğu için çok önemlidir. Özellikle alkol kullanımı konusunda. ..
Çocuklar duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Birçok çocuk psikologu, çocuğun alkol kullanımı konusundaki tavrının beşinci sınıftan önce aile ve televizyon tarafından şekillendirildiğine inanır. Ebeveynlerin iyi örnek olması ve bunu erken yaşlarda yapması önemlidir. Akran baskısının egemen olduğu ergenlik yıllarında ebeveynlerin iyi örnek olması daha da önemlidir. Eğer alkol alışkanlığınız varsa büyük olasılıkla çocuğunuzda da olacaktır. Eğer çocuklarınız alkolü tehlikeli, alışkanlık yapıcı bir madde olarak gördüğünüzü bilirlerse alkolle ilişkileri sağlıklı olacaktır.
Genç insanların alkol alışkanlığı konusunda çok az eğitildikleri bir toplumda yaşıyoruz. Çocukların, alkol kullanımı gibi bir konuda akranları tarafından yönlendirilmelerine izin verilmesi saçma ve sorumsuz bir davranıştır. Birçok genç alkole bağlı olarak ortaya çıkabilecek fizyolojik ve psikolojik sorunlara karşı pek de duyarlı değildir. Eğer bu süreçte onlara sevgiyle yaklaşmaz , akıllıca yol göstermezseniz bir trajediyle karşılaşabilirsiniz.
ALKOL NEDİR ?Alkolün çeşitli türleri vardır. Parfüm, ispirto, boya ve diğer birçok maddenin içeriğinde alkol bulunur. Ayrıca, sanayide birçok üretim aşamasında da alkol kullanılır.
İçkilerde kullanılan etil alkoldür (etanol). Bu alkolün saf hali renksizdir ve acı ve yakıcı bir tadı vardır. Etil alkol, arpa ve üzüm gibi tahıl ve meyvaların doğal yapısında bulunan şekerlerin fermantasyonundan elde edilir.
Geçmişte alkolün "yaşam iksiri "olduğuna ve yaşamı uzattığına inanılırdı. Ancak zaman geçtikçe bu inanışın doğru olmadığı kanıtlandı.
Alkol merkezi sinir sistemini baskılayarak sakinleştirir ve bilinç durumunu da değiştirir. Çok fazla içildiğinde alkol öldücü bir zehir olabilir. Alkol, bir gram yağın içerdiği kaloriden biraz daha az kalori içerdiğinden teknik olarak bir besin maddesidir.
Ne yazıkki milyonlarca insan aşırı miktarlarda alkol tüketmektedir.lnsanların büyük çoğunluğu genç yaştan başlayarak alkol kullanmaktadır. Bu insanların bir bölümünün alkolizm tedavisi görüyor olması da olayın acı tarafıdır.
Alkolizm önemli bir sosyal.ekonomik ve halk sağlığı sorunudur. Alkol nedeniyle oluşan üretim kaybı ve sağlık harcamaları milyarlarca lira tutmaktadır. Kazalara bağlı ölümlerin,intiharların ve cinayetlerin yarısından fazlası ve trafik kazalarına bağlı ölümlerin yarısından biraz daha azı alkolle ilişkilidir. Alkole bağlı iş kazaları, yaralanma ve hastalıklar nedeniyle oluşan iş günü kayıpları, mali kayıpların doğrudan görünmeyen bölümüdür.
ALKOLÜN ZARARLARIAşırı alkol kullanımı önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur. Bir çok toplumda orta düzeyde alkol kullanımı kabul edilebilir. Ancak aşırı alkol kullanımı karaciğer,pankreas,beyin ve dolaşım sistemine büyük hasarlar verir.
Beyin ve Sinir Sistemi
Aşırı alkol kullanımının beyin ve sinir sistemi üzerine önemli etkileri vardır. Alkol geçici bir bellek kaybına da neden olabilir. Gerek yeni içmeye başlayanlarda gerekse aşırı kullananlarda içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak sık görülen bir durumdur. Aşırı alkol kullananlarda,içki bırakıldıktan sonra birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları da görülebilir. Ancak alkolden uzak durulduğunda bellek sorunları ortadan kalkabilir.
Aşırı alkol kullanımı uyku bozukluklarına ve bütün gece uyuduktan sonra bile sabah bit-km kalkmaya neden olabilir. Beynimizin etkinliğiyle hafif veya orta uyku derinliği dönemlerinden,rüya gördüğümüz uyku dönemine geçeriz. Bu döneme hızlı göz hareketleri (REM) dönemi denir ki fiziksel ve ruhsal sağlığımız bu döneme bağlıdır. Ne yazık ki alkolün anestezik (narkoz benzeri) etkisi beynin yeterince REM uyku dönemi oluşturma yeteneğini etkiler ve bu durum aşırı alkol kullananlarda görülen sabah yorgunluğunun sebebidir.
Bazı kronik alkoliklerde Wernicke-Korsakoff Sendromu denen bir nörolojik bozukluk bulunabilir. Bu bozukluk özellikle kötü beslenen (özellikle yetersiz tiamin[B1 vitamini] )alkoliklerde görülür.
Hastalığın ilk belirtisi göz kaslarında ani güçsüzlük ve felce bağlı çift görmedir. Zamanla hasta yardımsız ayakta duramaz veya yürüyemez. Wernicke-Korsakoff Sendromu nda hasta özellikle yakın geçmişe ait olayları unutur,ayrıca çok ileri derecede bellek kayıpları da ortaya çıkabilir; dönem dönem kim olduğunu bile unutur. Ayrıca bu kişilerde kendi kendine konuşma, bulunduğu yerin ve zamanın farkında olmama ve halüsinasyonlar (gerçek olduğu düşünülen hayaller) görülebilir.
Wernicke-Korsakoff Sendromunun tedavisi bellidir:alkolden uzak durmak ve vitamin yetersizliği belirtilerini geriletmek için tiamin (B1 vitamini) kullanmak. Ancak bu bozukluğun yol açtığı şikayetler genellikle tam olarak ortadan kalkmaz.
Sindirim Sistemi
Alkol midenizin iç yüzeyini örten tabakayı tahriş ederek gastrite, kusmaya yol açarak midenin üst bölümü ve yemek borusunun alt bölümünde küçük yırtıklara neden olabilir; Mallory-Weiss Yırtıkları denen bu küçük yırtıklardan kanama olabilir. Uzun süre alkol kullanımı özellikle B vitaminlerinin (özellikle folik asit ve tiamin) ve diğer besinlerin emilimini engelleyebilir. Alkol kullanımını kestiğinizde bu sorunların çoğu ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte, yağlanmış veya büyümüş karaciğer, alkol hepatiti veya yemek borusu varisleri gibi sorunlar acil tıbbi müdahale gerektirir.
Dolaşıma katılan alkol karaciğere gelir ve orada enzimler tarafından parçalanır. Sağlıklı bir karaciğer alkolü saatte 50 kalori oluşturacak bir hızla parçalar. Bu 30ml. viskiye eşittir. Eğer karaciğere gelen alkol bu miktardan fazla olursa, parçalanana kadar kanda kalacaktır.
Alkol kullanımından sonraki gün ortaya çıkan baş ağrısı ve ağız kuruluğunun nedeni pek belli değildir. Olası bir neden, alkolün idrar söktürücü etkisi nedeniyle oluşan su kaybıdır. Bu, dehidratasyona (vücuttaki sıvının azalması) neden olabilir. Bu şikayetlerin ortadan kalkması için dinlenmek, bol miktarda sıvı ve bir ağrı kesici almak gerekir (mide sorunu olanlar ağrı kesici kullanırken dikkatli olmalıdır).
Alkoliklerde akut veya kronik pankreas iltihabı da görülebilir.
Dolaşım Sistemi
Alkol geçici olarak kan basıncını düşürebilir. Ancak sürekli kullanıldığında kan basıncını yükseltebilir.
Sürekli ve aşırı alkol kullananlarda kardiyomiyopati denilen, kalp kasını harabeden ve aritmiden (kalp atışları ritminde düzensizlik) kalp yetmezliğine kadar çeşitli önemli sorunlara yol açan bir hastalık da sık olarak görülür. Az miktarda alkol kullanımı da kalp hastalığı olasılığını artırır.
Cinsel İşlevler
Alkol alışkanlığı erkeklerde empotansa (sertleşme kaybı) neden olabilir. Kadınlarda ise adet düzeni bozulabilir. Ayrıca anne karnındaki bebeğin sağlığını ve gelişimini bozacağı için, hamile kadınların kesinlikle alkol almamaları gerekir.
Kanser
Alkoliklerde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni kanserdir. Alkol kullanmayanlara göre kansere yakalanma olasılıkları oldukça yüksektir (özellikle gırtlak, yemek borusu, mide ve pankreas kanserleri).
ALKOLİĞİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Artık alkoliklerin kentin kirli sokaklarında sarhoş dolaşan, giyimine ve bakımına özen göstermeyen insanlar olduğunu ve varsayılan bu özellikleri nedeniyle kolayca tanınabileceğini düşünmüyoruz.
Alkolizm konusunda kazanılan deneyimler, bu sorunun sosyal ya da ekonomik durumla bir ilişkisinin olmadığını gösterdi. Genç veya yaşlı, erkek veya kadın zengin veya yoksul ve her ırktan insan alkolik olabilir. Yaşamları başarısızlıklar ve hayal kırıklıklarıyla dolu olanlar kadar, mutlu insanlar da alkolik olabilirler. Aynca alkoliklerin birçoğu toplumda saygı gören insanlardır, dostları ve iş arkadaşları arasında yıllarca sağlıklı ve normal biri gibi yaşarlar.
Alkolizmden kaynaklanan bitmiş bir evlilik veya kaybedilmiş bir iş gibi sorunlar alkolikler tarafından "talihsizlik, başkalarının yüzünden olan bir durum veya karakterlerine ilişkin bir sorun" olarak görülür.
Yüzyıllarca alkolikler iradesiz insanlar olarak görüldü ve alkol alışkanlıklarını yalnızca kendi iradeleriyle altedebilecekleri düşünüldü. Karakterleri yeterince güçlü olmadığından kimsenin onlar için yapabileceği bir şey yoktu.
Bu bakış açısı artık değişmiştir. Amerikan Tıp Birliği 1950 lerden bu yana alkolizmi bir hastalık olarak sınıflamaktadır. Amerikan Ulusal Alkolizm Konseyi gibi diğer kuruluşlar da toplumda yaygın olan alkolizm anlayışını değiştirmek için uğraşmaktadırlar.
Alkoliklerin hasta oldukları bir gerçektir. Toplumdan gördükleri tepki onların da kendilerini zayıf iradeli insanlar olarak kabul etmelerine neden olmaktadır ki bu alkolizmin tedavisinde önemli bir engel oluşturmaktadır.
Arkadaşınızın veya sevdiğiniz birinin alkolik olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Çoğu kez bunu anlamak zor değildir ancak alışkanlığın erken dönemi gözden kaçabilir. Alkol alışkanlığı veya alkolizmin bazı göstergeleri vardır.
Alkol Takıntısı
Alkol bağımlıları içki içebilecekleri zamanı sabırsızlıkla beklerler. Sosyal etkinliklerini alkolün bulunup bulunmamasına göre seçerler ve durmadan içkiden sözederler. Alkolsüz kalmamak için işyerlerinde ve arabalarında içki stoklarlar.
Şikayetleri Geçirmek İçin Alkol Kullanımı
Alkol bağımlıları alkolü genellikle ağrılarını geçirmek, gevşemek ve uyumak için bir ilaç gibi kulladırlar
Dayanıklılık Artışı
Alkolikler alkole arasıra içenlerden daha dayanıklı olurlar. Dayanıklığın artması, beynin daha yüksek alkol düzeylerine uyum sağlama yeteneğine bağlıdır.
Kontrol Kaybı
Alkol bağımlıları her zaman planladıklarından daha çok içerler. Bir tek kadeh içmek için girdikleri yerde bütün gece kalabilirler. Bu kişiler istemeden zehirlenme aşamasına gelebilirler.
Tek Başına içme
Alkol bağımlıları için grup içinde içmek değil, alkolün kendisi önemlidir. Tek başına içmek alkol bağımlılığının önemli bir göstergesidir.
Sık ve Aşırı Miktarda İçmek
İçki bardağını kafaya dikmek, duble içki ısmarlamak, kendini iyi hissetmek için zehirlenecek kadar içmek alkol bağımlılığının göstergeleridir.
İçki içmek için Bahaneler Yaratmak
Alkolikler içmelerini makul göstermek amacıyla çeşitli bahaneler yaratırlar. Herşey onlar için bir içme gerekçesidir.
Geçici Bellek Kaybı
Alkoliklerde geçici bellek kayıpları görülebilir. Daha sonra da hatırlamadıkları bu dönemlerde neler olduğu üzerine huzursuzluk, kaygı ve suçluluk duyarlar.
İnkar
İnkar, alkoliklerin bir alkol sorunu olduğu gerçeğinden kaçmak için kullandıkları bir savunma mekanizmasıdır, tnkar, tedavi için önemli bir engeldir ve bu kadar çok alkoliğin yularca yardım istemeden alkol içmeyi sürdürmesinin nedenlerinden biridir.
Alkolikler başlangıçta alkol içmelerinin kendilerinde ve ailelerinde yarattığı zararları göremezler. Sonuçlar açıkça ortada olsa bile, yaşamlarındaki yıkımın alkol dışı nedenlere bağlı olduğuna inanır ve özgür olduklarını, alkolün yaşamlarına hükmetmediğini iddia ederler.
Alkolün olası belirtilerini tanımak ve tedavinin ayrıntılarını öğrenmek için en iyi kaynak alkoliklerin katıldığı toplantılardır. Ayrıca alkoliklerin ve onları tedavi edenlerin bu konuda yazdıkları da yararlıdır.
ALKOL ZEHİRLENMESİ (ENTOKSİKASYON)
İnsanlara verilen aynı miktarda alkol çeşitli faktörler yüzünden aynı etkiyi göstermez. Vücutları daha küçük ve daha fazla yağ dokusuna sahip oldukları için genellikle kadınlarda erkeklerden daha yüksek bir alkol düzeyi olma olasılığı vardır ve bu nedenle alkol kadınları daha fazla etkiler.
Alkolün etkileri içmeden önce yenen yemeğin miktarına da bağlıdır.Mide ne kadar dolu olursa alkolün kana geçişi o kadar yavaş olur. Böylece alkolün kandaki yoğunluğu da düşük olur.
Alkol zehirlenmesi kabaca kan alkol düzeyiyle paralellik gösterir. Bu da beyindeki alkol düzeyini yansıtır. Alkolik olmayanlarda 25 mg/dl üzerindeki bir kan alkol düzeyinde hafif zehirlenme belirtileri ortaya çıkar; bu belirtiler arasında duygulanım bozukluğu,düşünme yeti5mm kaybı ve hareket bütünlüğünün bozulması bulunur. 100 mg/dl nin üzerinde bir kan alkol düzeyi olduğunda ise çift görme,konuşma zorluğu ve belirgin bir hareket bütünlüğü kaybı görülebilir. Alkol yoğunluğu arttıkça komaya kadar gidebilen sorunlar ortaya çıkabilir.
Zehirlenme genelde bir desilitre kanda en azından 80-100 mg alkol bulunması (80-100 mg/dl veya %0. 1)olarak tanımlanır.
Bu sınırın çok altındaki düzeylerde bile birçok insan hareket bütünlüğünü kısmen kaybeder ve tepki gösterme süresi uzar (Örneğin araba kullanırken beklenmedik bir durumda frene ne kadar hızlı basabildiğiniz gibi).
ALKOLİZM, NEDENLERİ, TEDAVİSİ
Sekiz bin yıl önce Mezopotamyalıların arpayı ekmek yapmak için ilk ıslah etmesiyle bira yapımı başladı. Altı bin yıl önce Sümerler, Godin Tepelerinde (Batı İran ve Anadolu) bira ve şarap içiyorlardı. Paleolitik çağda fermente edilmiş meyve, tahıl ve baldan alkol yapılıyordu.
Metanol, Yunanca Methy ve Sanskritçe Madhu kelimelerinden gelir ve bal, sarhoş eden madde anlamına gelir. Alkol kelimesi Arapça’dan gelmektedir.
Alkolizmin Nedir
Alkolizm, davranışsal bir bozukluktur. Tekrarlayıcı olarak fazla miktarlarda alınan alkole bağlı problemler gelişmesi anlamına gelir.Alkolik, kötü sonuçlar doğurmasına rağmen, kompulsif bir biçimde alkol içmeye devam eder. Alkolizmde, alkol alımının sınırlanması ile ilgili kontrol kaybolmuştur
İnsanlar neden içiyorlar?
- Zevk almak
- Duygu durumu düzeltmek
- Stresle başa çıkmak
- Alkol içme arzusu (craving, aş erme)
Alkoliğin hayatı
* İçenlerle arkadaşlık eder, evlenir
* İçmek için her zaman neden vardır: mutluluk, neşesizlik, gerginlik vs
* İçme fırsatları sonsuzdur: maç, av, parti, tatil, doğum günü vs
* Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye başlar, gizlice içer, şişeleri saklar, durumun ciddiyetini saklamaya çalışır.
* Suçluluk duygusu gelişir, suçluluk ve pişmanlık duygularını bastırmak için daha çok içmeye ve sabahları kalkınca içmeye başlar.
Suçluluk ve anksiyete nedeniyle daha çok alkol alır, alkol aldıkça anksiyete ve depresyon derinleşir ve şu belirtiler ortaya çıkar: Uyku kalitesinde bozulma, gece uyanmalar, depresif duygu durumu, huzursuzluk ve sıkıntı hisleri, panik nöbetleri, göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes almada zorluk …...
Alkolizmde fiziksel bulgular
- Arkus senilis: Gözün kornea tabakasında yağ halkası
- Acne rosecea : Kırmızı burun
- Palmar eritem: Avuç içinde kırmızılık
- Asteriksis: Elde flapping tremor (büyük amplitüdlü titreme)
- Sigara yanıkları: Parmak, göğüs vs’de
- Morarıklıklar (düşme ve çarpmalara bağlı)
- Hepatomegali (karaciğer büyümesi), karın ağrısı
- Periferik nöropati (el ve ayaklarda his kusurları, uyuşma vs)
- Kan tetkiklerinde anormallikler: GGT, MCV, AST, ALT, ürik asit, trigliseritler, üre yükselir
Doğal gidiş, cinsiyet farkı
Erkeklerde daha erken başlar (20 civarı), sinsi gidişlidir, 30 yaşından önce problemleri farketmek zordur. 45 yaşından sonra başlama nadirdir.
Kadınlarda başlangıç daha geç olur, depresyon daha sıktır.
Alkolizm tipleri
Gamma tipi alkolizm: Çok aşırı miktarda alkolün aralıksız biçimde alındığı epizotların yaşandığı, ama aralarda alkol alınmayan dönemlerin olduğu alkolizm tipi. Örneğin kişi günler boyunca sızıncaya kadar alkol alıp ayılır ayılmaz içmeye devam eder. Sağlık durumu nedeniyle içemez hale gelince birkaç gün hasta yatar, daha sonra 1-2 hafta alkol almaz ve sonra her şey yeniden başlar. Bu kişilerde temel problem alkol alımı ile ilgili kontrol kaybıdır, yasal ve sosyal problemler ön plandadır. Bunun tersine “Fransız tipi alkolizm”de kişi sürekli olarak fazla ama aşırı olmayan miktarlarda alkol alır, alkol kullanımı bir hayat tarzı haline gelmiştir. Herhangi bir nedenle alkol içmeyi durdururlarsa alkol yoksunluğuna girebilirler. Uzun vadede sağlık problemleri ortaya çıkar.
Tip A-B ya da 1-2: Erken yaşlarda başlayan, ailede alkolizm öyküsünün varolduğu, antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülen kötü gidişli alkolizm ve daha geç yaşta başlayan, aile öyküsünün olmadığı, daha çok depresyonun eşlik ettiği, daha iyi gidişli alkolizm tipi.
Komplikasyonlar (alkolizmin sonuçları)
Sosyal:
Boşanma, terkedilme,
İş sorunları, devamsızlık,
Ev-iş-trafik kazaları
Adli problemler
Tıbbi:
1.Akut sorunlar
2.Kronik sorunlar
3.Yoksunluk belirtileri
Karaciğer harabiyeti, kardiyomiyopati (kalp büyümesi), anemi (kansızlık), yüksek tansiyon, trombositopeni (pıhtılaşma sağlayan hücrelerde azalma), miyopati (kas yıkımı), kanser, teratojenite (anne karnındaki bebekte anormallikler), pankreatit (pankreas iltahabı), pnömoni (zatüre), merkezi sinir sistemi bozuklukları (retrobulbar nörit,Wernike-Korskof Sendromu ve bunaması, serebeller atrofi)
Alkol Yoksunluğu belirtileri
Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün üstünde), titreme, uykusuzluk, bulantı ve kusma, geçici halüsinasyon ve ilüzyonlar,
Deliryum tremens: Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski taşıyan bir tablodur.
Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halüsinasyonlar (gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini belli eder, hızlı başlayıp dalgalı bir seyir gösterir.
En sık eşlik eden psikiyatrik bozukluklar:
- Majör Depresyon: Alkol bağımlılarının %30-50’sinde görülür
- Anksiyete bozuklukları: %30 sıklıktadır. Erkeklerde sosyal fobi, Kadınlarda agorofobi sıktır.
- İki uçlu duygu durum bozukluğu (manik depresif b)
- Diğer madde bağımlılıkları: başta sigara olmak üzere esrar vs.
- Kişilik Bozuklukları: antisosyal ve sınırda kişilik bozuklukları.
Alkolizm tedavisi
* Alkolikler tedavi için başvurduklarında genellikle ‘dibe vurmuşlardır’ yani sağlık, aile, meslek, sosyal yaşam vb yönlerden büyük kayıplara uğramış ve çaresiz duruma düşmüşlerdir. Bu hale düşmeden pek çok alkolik bu zevki terketmeye yanaşmaz, ya da buna karar verse de kolayca vaz geçer. Önemli olan bu denli kayba uğramadan bu kısır döngüyü durdurmaktır. Bu nedenle kişinin alkolik olduğu yani alkol karşısında zayıf, hatta alkolün esiri olduğunu farkedip kabullenmesi düzelmenin başlangıç noktasını oluşturur. Erken dönemdeki alkoliklerin bu gerçeği farketmeleri için “motive edici görüşmeler” yapılır.
* Alkolizm tedavisi yoksunluk belirtileri kalktıktan sonra başlar
* Hedef ayıklıktır (sobriety): Eşlik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı ve tedavisi için de bu önemlidir.
* Ekip tedavisi gerekir
* Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.
* Tedaviden sonra uzun süreli izlem gereklidir. Kişi uzun süre hastanede kalsa bile daha sonra izlenmezse alkole dönmesi kolaydır. Düzenli aralıklarla görüşmelere ya da kendine yardım gruplarına katılmalıdır.
* Nüksler (tekrarlamalar) ilk 6 ayda en sıktır.
ALKOL KASLARI TAHRİP EDİYOR
Akşamları şöyle bir kadehle başlayıp devam mı ediyorsunuz? Alkolün vücudunuza verdiği zararları bir kez daha düşünün. Alkol, uzun süre kullanıldığında kasları tahrip ediyor...
Uzun süreli alkol kullanımının bacaklardaki ve vücudun diğer yerlerindeki kaslarda tahribata yol açabildiği belirtildi.
King s College London dan Victor Preedy ve Peter Emery, Alkoliklikten en çok beyin ve karaciğerin etkilendiği yaygın ama yanlış bir düşüncedir dediler.
The Biochemist dergisinde yayınlanan araştırmayı yapanlar, alkolden kaynaklanan bu kas tahribatının, kalp kasları ile gastrointestinal (mide ve ince bağırsak) sisteminin düz kasları da dahil, tüm vücudu etkileyen bir hastalık sürecinin parçası olabileceğini belirttiler.
Araştırmada, alkoliklerde kalp kası tahribatının kalbin daha az verimli çalışmasına yol açabileceği, düz kas sorunlarının da sindirimi bozabileceği ve gıdaların emilini zayıflatabileceği belirtildi.
Bilim adamları, alkol alımına bağlı kas tahribatı rahatsızlığının çok yaygın olmasına karşın, bu duruma tıp kitaplarında çok az dikkat çekildiğini belirttiler.
ALKOLİZM TEDAVİSİ
Alkolizmle ilgili tüm tedavi programlarının belirli temel ilkeleri vardır. Bir alkolizm tedavi programında aşağıdaki aşamalar bulunur.
Alkolden Arındırma Ve Yoksunluk Belirtileri
Tedavi alkolden arındırma programıyla başlayabilir. Hasta alkolden arındırma servislerinde tedaviye alınır ve yoksunluk belirtileri açısından dikkatlice izlenir. Bu genellikle 4-7 günlük bir süredir ve bu süre içinde sakinleştiricilerin kullanılması da çoğu zaman gerekli olur. Eğer yoksunluk belirtileri ortaya çıkarsa bir doktorun rehberliğine gereksinim duyulabilir. Ayrıca bazı alkolikler için bu dönemde depresyon tedavisi de gerekli olabilir, şiddetli yoksunluk belirtileri olan alkolikler gergin, sinirli olabilir ve hatta bilinç kayıpları bile görülebilir.
Delirium Tremens ve yoksunluk belirtilerinin önlenebilmesi için doktor gözetimi altında ilaç kullanımı gereklidir.
Tıbbi Tedavi
Eğer alkolizmden kaynaklanan tıbbi sorunlarınız varsa, bunlar tedavi edilmelidir. En sık rastlananlanYüksek kan basıncı, kan şekeri artışı, karaciğer ve kalp hastalıklarıdır. Bunların yanısıra, hastalıkla ilgili beslenme sorunları da teşhis edilerek uygun bir diyetle tedavi edilmelidir.
İyileştirme Programları
Alkolden arındırmayı takiben, en önemli iyileştirme programı geçirilmesi gereken bir rehabilitasyon dönemidir. 3-4 hafta boyunca hastalığın özellikleri, bedene verdiği zararlar, içkinin sebep olduğu çeşitli sorunlar ve iyileşirken neler hissedildiği tartışılacaktır. Bu süreçte ruhsal destek ve eğer gerekirse tıbbi tedavi de alınabilir, iyileştirme programlan günlük konuşma ve film izleme, grup tedavisi, danışmanlık hizmetleri ve uğraş tedavisinden oluşmaktadır.
Alkolün Tamamen Kesilmesi
Şu unutulmamalıdır ki, eğer içmeye devam edilirse hastalık ya çok az ya da hiç kontrol edilemeyecektir. Bu nedenle, alkolikler için tedavi programları, alkolün tamamen kesilmesini ön koşul olarak kabul eder.
Hastalığın Kabul Edilmesi
Hasta olunduğu gerçeği kabul edilmelidir. Özellikle alkol alışkanlığının olduğu ve bunun kontrol edilemediği kabul edilmelidir. Birçok alkolik utanç ve suçluluk duygusundan kaçmak için bunu reddetmektedir. Hastaların inkar etmeyi sürdürmeleri tedaviye zarar verebileceği gibi tümüyle etkisizleştirebilir de. Alkole olan zaafınızı kabul etmeniz iyileşmek için en önemli adımdır. Ayrıca bu tedavi programınız için de bir önkoşuldur. Böylece belki de ilk kez hastalığın gücü alkolik tarafından kabul edilmiş olacaktır.
Psikiyatrik Tedavi ve Psiklojik Destek
Alkoliklerde duygusal durumla ilgili şikayetler sıklıkla psikiyatrik hastalarınkiyle birbirine benzer. Eğer hastalığın psikolojik yönüyle ilgilenilmezse, hasta iyileşemez. Bu birkaç şekilde(grup tedavisi veya bireysel psikoterapi) gerçekleşebilir. Bazı alkoliklerde depresyon gibi diğer psikiyatrik hastalıklar da görülebilir. Eğer psikiyatrik bir hastalık da sözkonusuysa, alkolizm tedavisinin yanısıra özel bir tedavi de gerekli olacaktır.
İlaç Tedavisi
Uzun süreli bir tedavi programında sakinleştiriciler kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar da tıpkı alkol gibi bağımlılığa yolaçarlar;yalnızca yoksunluk belirtilerinin tedavi sürecinde kullanılabilirler.
Eğer alkolden uzak durmak zor geliyorsa disülfıram (Antabus) adındaki ilaç yardımcı olabilir. Bu ilacın ağız yoluyla alınması, alkolün karaciğerde yakılmasını engeller. Ancak alkolle birlikte alınırsa şiddetli fiziksel reaksiyonlar ortaya çıkar; bunlar yüz kızarması, bulantı hissi , kusma, başağrısı ve karın ağrısıdır. Aynca cilt kremleri ve gargaralar gibi alkol içeren maddelerin de bu ilaçlarla kullanılması hafif derecede reaksiyona neden olabilir.
Bu ilaç alkolizmi iyileştirmeyeceği gibi, alkol kullanma alışkanlığını da ortadan kaldırmaz. Fakat güçlü bir caydırıcı olabilir.
Metronidazol ve Klorpropamid gibi ilaçlar da benzer şikayetlere sebep olurlar.
Yaşamın Yeniden Gözden Geçirilmesi
Tedavi, bugün yaşanılanlar, geçmişle ilgili suçluluk duyguları ve gelecek korkularıyla yüzleşilmesi üzerinde yoğunlaşır. Bu nedenle hastaya yaklaşırken temkinli olmak da içki içmenin ortadan kaldırılması kadar önemlidir.
Birçok alkolik için, alkol alımı güçlülük ve özgürlük gibi yanılsamalara neden olur. Alkolün etkisi altında iken, kendilerini tüm sosyal baskılardan kurtulmuş gibi hissederler. Kırgınlık ve öfke nedeniyle de tükendiklerini düşünürler. Bu duygularla yüzleşmek ve başetmek için başarılı tedavi merkezleri olduğu unutulmamalıdır.
Alkolizm, sosyal ilişkilerin bozulmasına neden olablir. Aile, ilişkilerin bozulmaya başladığı ilk yerlerden biridinbir diğeri işyeridir. Amerikan Ulusal Alkolizm Konseyi, kendisi ya da ailesinde alkol veya ilaç bağımlılığı olan her 20 kişiden birinde iş gücünün etkilendiğini saptamıştır. Tedavi yalan, inkar ve samimiyetsizlikten vazgeçerek, kendini anlama ve kişiliğin geliştirilmesini temel alacak sağlıklı ve güvenli ilişkiler oluşturmayı öğrenme üzerinde odaklanmalıdır.
Desteğin Sürdürülmesi
İyileştirme programının başarısı tedavinin sonlanmasından sonra belli olacaktır. Hastalığın kronik olması alkoliğe desteğin sürekli olmasını gerektirir. Alkol veya ilaç bağımlılığından kurtulmaya çalışan kişilere yönelik olarak, yaşamlarını sürdürebilmelerine ve hastalık eğer nüksederse, zamanında farkedebilmelerine yardımcı olabilmek için, tedavi sonrası programlar tasarlanmıştır.
ALKOLÜN VÜCUDA ETKİLERİ
Merkezi sinir sistemini baskılayan etil alkol sizi gevşetir ve beyindeki kontrol merkezlerini de baskıladığı için kendinizi kontrol etme yeteneğiniz azalır. Ne kadar çok içerseniz o kadar sakinleşirsiniz. Fazla alkol alırsanız konuşmanız ve kaslarınız arasındaki bütünlük bozulabilir. Aşırı miktarda alınan alkol uykuya ve bazı durumlarda beyindeki yaşamsal merkezleri ileri derecede baskılayarak, yaşamı tehdit eden bir komaya neden olabilir.
Alkolün büyük bölümü ince barsaktan emilse de ağız,yemek borusu ve midede de az miktarda emilebilir. ince barsaktan emilen alkol miktarı çeşitli faktörlere bağlıdır. Eğer mideniz boşsa alkolün büyük bir bölümü hızla emilerek kana geçer. Mide ve ince barsakta, özellikle büyük parçalı ve yağlı besinlerin bulunması midenen boşalmasını ve böylece alkolün emilmesjini yavaşlatır.
Alkol kana geçtiğinde hızla bütün vücuda dağılarak, hücre içi de dahil su bulunan her yere taşınır. Alkolün zehirleyici etkisinden bu dağılım sorumludur. Alkol, hamile kadınlarda bebeğe ve emziren kadınlarda anne sütüne geçer.
Alkol hemen hemen tümüyle vücudumuzda yakıt olarak kullanılsa da az miktarda idrar ve solunum yoluyla da atılır. Dışarı verdiğimiz nefesteki alkolü ölçerek vücudunuzdaki miktarını belirleyen testler vardır. Nefesteki alkol düzeyi ile kandaki alkol yoğunluğu arasında bir para lellik vardır.
Nefesinizin alkol kokması hem çok az kokusu olan alkolden hem de içkinin diğer bölümlerinin vücutta parçalanmasından (metabolizma) kaynaklanır, içki birbirlerinden farklı nefes kokularına neden olur. örneğin biranın nefeste oluşturduğu koku viskininkinden farklıdır. Cin ve votkanın kokusunu almak daha zordur.
Alkol bir anestezik (narkozda kullanılan maddeler) gibi beyin fonksiyonunu gittikçe artarak baskılar. Alkol içerken ilk önce düşünme, duygıu ve muhakeme alanları etkilenir, içmeye devam ettikçe beyindeki hareket kontrol alanları d.a etkilenerek konuşma ve denge bozuklug;u oluşur ve tepkiler yavaşlar.
Alkol periferik kan damarlarını (deriye en yakın olanlar) genişleterek başlangıçta bir sıcaklık, duygusu yaratır. Nabzınız hızlanır ve artmış sıvı alımı ve alkolün böbrekler üzerindeki idrar îöktürücü etkisiyle daha fazla idrar yapılır. Alkol midede asit salgılanmasını da arttırır.
Vücudunuz alkolü diğer besinleri kullandığı gibi kullanır. Enerji sağlamak için alkol karaciğerde: yakılır. Bir gram alkol yakıldığında 7 kalori olluşur. Alkol yüzdesi 2 olan 120 mi şarap, 360 ITII bira veya alkol derecesi (proof) 100 olan 30 mi içki sadece alkol içerikleriyle yaklaşık 8O kalori verir. Bira ve tatlı şarabın şeker ve karbonhitrat içerikleri ek kalori verir.
Vitamin, mineral veya protein gibi önemli besin maddelerini içermediği için alkolün besin değe ri çok azdır. Kronik (uzun süreli) alkoliklerin bı eşlenmesi çoğu kez yetersizdir. En sık tiamin (B1 vitamini), riboflavin (B2 vitamini), niasin, Folik asit, pridoksin (B6 vitamini), magnezyum,, potasyum ve çinko yetersizliği görülür.
Doktorlar bir zamanlar uzun süreli alkol kullananlarda sık görülen karaciğer hasarının (karaciğer yağlanması ve siroz) nedeninin alkolün beslenme üzerindeki etkisi olduğunu düşünüyorlardı. (Karaciğer büyümesi ve siroz bölümlerine bakınız). Ancak bugün alkolün zehirleyici etkisinin doğrudan karaciğeri harap edebileceği bilinmektedir.
www.hekimce.com